Konya'da Büyük Tehdit Yaklaşıyor! Zararın Neresinden Dönsek Kar Mı?

Konya'da Büyük Tehdit Yaklaşıyor! Zararın Neresinden Dönsek Kar Mı?
 Muhabir
Konya’daki su sıkıntısının hızla derinleştiğini belirten Necmettin Erbakan Üniversitesi Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Pınar, su tasarrufu ve tarımsal su kullanımının sınırlandırılması gerektiğini vurguladı.

Konya'nın içme suyu kaynakları Altınapa ve Bağbaşı Barajı’nın doluluk oranlarının azalmasının ardından içme suyunun kullanım amacı dışında tüketilmesi yasaklandı. Necmettin Erbakan Üniversitesi Coğrafya Eğitimi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Pınar, su kaynaklarını kritik seviyelere gerilemesini değerlendirirken Konya Kapalı Havzası’nda yeraltı sularının tükenmesiyle birlikte obrukların artacağına dikkat çekerek, sulu tarımın durdurulmasının hayati önem taşıdığını söyledi.

musluk-su-getty-2203490.jpg

TEDBİR AMAÇLI BİR UYGULAMA

İklim şartlarının giderek kuraklaştığını ve yağışların azaldığını söyleyen Prof. Dr. Pınar, “Konya’da içme suyunun şehirde su temini ve arzında büyük bir risk oluşturması nedeniyle yasaklanması yaz döneminde suya daha çok ihtiyaç duyacağımız için şimdiden yapılan tedbir amaçlı bir uygulama. Aslında daha önceki yıllardan itibaren bu duruma doğru geleceğimiz bariz belliydi. Sularımızı çok daha etkin ve yeterli kullanmamız gerekiyor. Bu uygulamayı elbette destekliyoruz ama ne kadar sürecek? Esas problem suları ne kadar tasarruflu kullansak da sonucun problemi ortadan kaldırmayacak olması. İçinden geçmekte olduğumuz iklim, giderek kuraklaşan, giderek yağışın azaldığı bir iklim. Nüfusun artmasına bağlı olarak çok daha fazla insan tarafından kullanılacak bir su ihtiyacı var. Bunun yanında tarımsal alanda sulu tarımın giderek yaygınlaşması Konya havzası için yeraltı suyundan suyun çekiliyor olması demek. Elimizdeki su miktarımızı hızlı şekilde tüketmeye doğru gidiyoruz” dedi.

konya-nin-su-ihtiyacini-karsil-1697125039-ctlet7.webp

SULU TARIM SINIRLANMALI

Yağış olmadığı için yeraltı sularının beslenemediğini kaydeden Pınar, Konya Ovası’na Su Taşıma Projesi hakkında değerlendirmelerde bulundu. Pınar, “Konya Kapalı Havzası’na taşınabilecek en kolay su aslında Göksu Nehri’nden KOP Projesi kapsamında taşındı. Bunun dışında Fırat Nehri’nden Kızılırmak’tan bu havzaya su taşımak gibi bir projeden bahsediliyor. Bunlar fantastik işler. Nereden hangi suyu taşırsanız taşıyın her biri elimizdeki problemi ortadan kaldırmayacak. Elimizdeki problem kendimizin büyük çapta hızlandırarak oluşturduğu bir problem. Yeraltı suyunu el birliğiyle bitiriyoruz. Sağdan soldan bütün nehirleri Orta Anadolu'ya çeksek bile bu çalışma yeraltı suyunu normal eski haline döndürecek bir şey oluşturmayacak sadece yaraya pansuman yapacağız böyle düşünebilirsiniz. Burada esas yapılması gereken şey, Orta Anadolu'da kesinlikle ve kesinlikle sulu tarımı sınırlayacaksınız. Bunu yıllardır söylüyoruz Orta Anadolu buğday ve arpa tarımı için uygun. Öteden beri Konya’ya Türkiye'nin tahıl ambarı diyoruz. Bunun dışında sulayarak yetiştirmeye kalktığınız zaman mısır, yulaf, şeker pancarı gibi ürünler yılda 8-10 defa sulamanız gereken ürünlere yöneldiğiniz zaman ne kadar dışarıdan su taşırsanız taşıyın maalesef etkisi olmayacak. Konya Havzası’nın suyu en az işleyecek tarımsal ürün desenine geçmesi gerekir” diye konuştu.

whatsapp-image-2024-02-14-at-13-23-10.jpeg

SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR GELECEK İÇİN TASARRUF ŞART

Su tasarrufunun sadece bireysel çabalarla değil, toplumsal bir bilinç ve devletin alacağı büyük kararlarla mümkün olacağını öne süren Pınar, “Su tasarrufu büyük çaplı bir iş. Vatandaşın tek tek yapması mutlaka bir tasarruftur, ileriye yönelik bir faydası olacaktır ama daha çok devletin kendisinin yapacağı işler var. Su sıkıntısı büyük kararlar istiyor. Zararın boyutunun daha aza indirilmesi işi devlete düşüyor. Vatandaşımızın da yaz döneminde kullandığı suyu ihtiyacı dışında keyfi birtakım işler için kullanması doğru değil. Tüketicilerin evinde kullandığı suyu bulaşık, çamaşır yıkarken veya diş fırçalarken problemi düşünerek yarına ilişkin minimum işimizi görebilecek şekilde kullanmaya çalışması elbette ki bilinçli bir vatandaşın yapması gereken iştir. Vatandaşımızın bu yönde sürekli güdülenmesi lazım. Eğitim görüyoruz ama maalesef uygulamaya dönüştüremiyoruz. Dolayısıyla çoğu zaman gereğinden fazla su kullanımını yapmaya devam ediyoruz” dedi.

kar-yagisi-tarim-1-1.jpg

ZARARIN NERESİNDEN DÖNERSEK KARDIR

Konya’da yağışların azlığıyla yeraltı suyunu beslemenin gittikçe zorlaştığını belirten Pınar, “İçinde bulunduğumuz durum biraz iş işten geçtikten sonra ne yapabiliriz aşamasına döndü. Çünkü 10-15 yılda bugün içine girdiğimiz şartları öteleyebilirdik. Bilim insanları hep söyledi, söylemeye de devam ediyor. Türkiye geneli için söylüyoruz ama Orta Anadolu Türkiye'de kış beslenmesinin çok az olduğu, eskisi gibi karın yağmadığı için yeraltı suyunu beslemenin gittikçe ortadan kalktığı bir morfolojik alan haline geldi. Dolayısıyla, şimdiye kadar büyük ölçüde alınması gereken önlemlerin belki bizi önümüzdeki 10-20 yıl daha ileriye rahat götürebilecekken maalesef bu konuda çok başarılı olduğumuzu söyleyemem. Hem yöneticiler açısından, hem bireysel anlamda. Zararın neresinden dönersek noktasına geldik. Bundan sonra çok daha dikkatli kullanmanın fayda sağlayacağı kanaatindeyim” cümlelerine yer verdi.

-Büşra KÖSE