Konya Yazma Eserler Bölge Kütüphanesi beklemede

Konya Yazma Eserler Bölge Kütüphanesi beklemede
Türkiye’nin ikinci büyük yazma eserler kütüphanesi olması düşünülen Konya Yazma Eserler Bölge Kütüphanesi bitirilmeyi bekliyor. Kütüphanenin bir an önce faaliyete geçmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Caner Arabacı, bekletilmesinin Türkiye’ye zarar olduğ

Mevlana Kültür Merkezi arkasında yapılması planlanan Konya Yazma Eserler Bölge Kütüphanesi inşaatı yarım kaldı. İhale süreci 2017 yılında tamamlanan binanın Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı ve Konya Valiliğince yapılan görüşmelerde inşaatın yapım ihalesinin, Konya Valiliği bünyesinde yer alan Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığınca yapılması, proje ve yapım kontrollük işlerinin de Konya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce yürütülmesi kararlaştırılmıştı. Kütüphanenin inşaatının neden durduğu henüz bilinmezken akademisyenler ve konunun uzmanları kütüphanenin ivedilikle yapılması için yetkililere çağrıda bulunuyor.

BAZI ESERLER PAHA BİÇİLEMEZ

Kütüphanenin öneminden bahseden Prof. Arabacı,  “Yazma eserler el yazısı ile yazılmış, kültürümüzün, tarihimizin, siyasetimizin temel kaynaklarını koruyan bunları restore eden bir kurum. Yani zaman zaman bazı hastalıklar kağıtlardan dolayı yapışmalar taşlaşmalar bakımsızlıktan dolayı bu eserleri yok edebiliyor. Bazı eserler var ki dünyada tektir paha biçilemez eser halindedir. Kıymetine paha biçilemez durumdadır. Bunları kurtaran tedavi eden ve kültürün ilmin araştırmacıların hizmetine sunan bir kurum. Tabi burada kitap hastanesi var. Anadolu’nun tek hastanesi burada, deprem yangın felaket ve benzeri durumlara karşı bu tür eserlerin korunması lazım. O tür koruyucu bölümleri var, cumhuriyet başlarında Ankara’da İstanbul’da bazı yangınlar oldu. Mesela Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde ve Osmanlı devrinden bu yana Selçuklu döneminden bu yana saklanan birçok önemli eser mahvoldu gitti yok oldu. Onun için böyle bir felaketle karşılaşmamak üzere tedbir alınmış birimleri de var. Sıradan bir kurum değil” dedi.

BİR KÜLTÜRÜ AYAKTA TUTUYOR

“Bir yazma eserin Selçuklu çağına ait Osmanlı devrine ait yok olup gitmesi demek kültürün o alandaki temel kaynağının yok olması demektir” diyen Prof. Arabacı böyle bir yok olmayı önlemek için Yazma Eserlerin kurum olarak ayrı bir yeri olduğunun altını çizdi. Arabacı, “Eserlerimizi korumak, kollamak, kurtarmak, ilmin araştırmanın hizmetine sunmak anlamında önemli bir yeri var. Özel bir kütüphane halkın faydalanabileceği yararlanabileceği gibi daha çok alanında uzman insanların uzmanlaşma sürecinde olan araştırmacıların faydalanacağı bir kurum. Onun için bu tür kurumların yaşatılması lazım değer görmesi lazım. Yani bir kitleyi bir kültürü bir tarihi ayakta tutuyorsunuz. Geçmişi ayakta tutmaya gayret ediyorsunuz onun için özel bir önemin verilmesi lazım. Kuruma karşı daha hassas davranılması lazım” ifadelerini kullandı.

BU KURUM BÖLGENİN İHTİYACI

Konu hakkında gazetemize konuşan Prof. Dr. Caner Arabacı, “Konya Yazma Eserler Bölge Kütüphanesi Konya’ya değil Anadolu’nun tümüne Trabzon, Van, Diyarbakır’a varıncaya kadar hizmet veren yazma eserleri koruma, tedavi etme kurtarma konusunda hizmet veren önemli bir kurum. Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu’dan Akdeniz’e geniş bir yelpazenin ihtiyacı Konya’da gideriliyor. Aynı zamanda da bir kültür merkezi durumunda. Böyle bir kurumun beklemesi kuruma değil tarihimize, kültürümüze ve geleceğimize zarar verir. Yani idarecilerin bu konuda biraz daha hassas dikkatli davranmaları lazım” ifadelerini kullandı. •Gülşen Çopur