KAVUŞ; BU ARAÇLARIN RUHLARI VAR

KAVUŞ; BU ARAÇLARIN RUHLARI VAR
Meram Belediyesi tarafından düzenlenen Klasik Otomobil Sergisi, yüzlerce farklı sergiye organizeye ev sahipliği yapan Tantavi Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşti.

İKİNCİSİ DUTLUKIR’DA YAPILACAK

Kimine babadan kalma miras kimi için de katıldığı bir organizasyon vesilesiyle sonradan başlayan bir tutku olan klasik otomobil tutkusu, yer zaman ve mekan ayırmaksızın meraklılarını bir araya getiriyor. Çeşitli illerde buluşan koleksiyon sahipleri bu kez Meram Belediyesi Başkanı Mustafa Kavuş’un öncülüğünde Tantavi Kültür ve Sanat Merkezi’nde buluştu. Gerçekleştirilen serginin Tantavi’de yapılmış olan birçok programdan daha yoğun ilgi gördüğünü belirten Kavuş, “İçeride hepsi birbirinden güzel 20 eser var içerisi yanıyor. Birine harikaymış muhteşemmiş diyorsunuz gönlünüzü kaptırıyorsunuz, yanındakine geçince o apayrı ışıldıyor parlıyor. Canlısını görmek gerçekten farklı, ben ruhları olduğuna inanıyorum. Trafikte araç kullanırken aynadan baktığımda böyle bir aracın geldiğini gördüğümde saygıda kusur olmasın diye kesinlikle kenara çekiyorum. Eğer trafik ışığında ise aracın sahibine de camı açtırıyorum. Allah’ım kaza bela vermesin nazardan korusun maşallah diyorum” dedi. Kavuş şu anda hazırlıkları yapılan daha büyük bir serginin yakın zamanda yapılacağı müjdesini vererek, “Yaz bitmeden inşallah Dutlukır bölgesinde ulusal dedim ama ulusala gerek kalmayacak. Konya’da o kadar çok klasik araba sever hemşerimiz var ki. Kısa bir süre sonra belki 100 belki 150 civarında her biri birbirinden kıymetli, değer ve farklı modelde ve farklı yaşta araçların sergileneceği daha büyük bir organizasyonun hazırlığına da şimdiden başladık “ şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’DE BÜYÜK BİR AİLEYİZ

Koleksiyon sahipleri adına konuşma gerçekleştiren koleksiyoner Mehmet Koç, “ 1995 yılından beri bu klasik otomobillere gönül vermiş birisiyim. Klasik otomotiv bir tutkudur, sevgidir ve dostluktur. Görünüşü bir metal yığını olmasına rağmen birçok modeliyle şehir efsanelerine konu olmuş araçlardır. Biz ilk bu işe gönül verdiğimiz zamanlar hep böyle ufak kendi çabamızla etkinlik yapıyorduk. Üç beş kişi bir araya gelebiliyorduk. Bu sevginin büyümesiyle şu an Türkiye’de çok büyük bir aileyiz. Bu da bizi çok onurlandırıyor. Bu sergide de insanların fotoğraflarda filmlerde ve kartpostallarda gördükleri araçları canlı olarak görmesini amaçladık. Sergimizi destekleyen başkanımız Mustafa Kavuş beye çok teşekkür ediyoruz. Bu etkinliklerin devamını bekliyoruz” dedi.

HIZ İÇİN DEĞİL HAZ İÇİN

Daha önce İstanbul’da yapılan bir sergide 2. olan 60 yıllık aracın sahibi Ahmet Kanat, “Bu tutku ayrı pahalı bir hobi ama seviyoruz. Eski dönemden gelen bir heves. Benim yaklaşık 8 yıldır beş aracım vardı şu anda iki aracım var. Bu aracım 1963 model, V 8 motor tek kapı coupe kastım olarak geçiyor. Bunları biz hız için değil haz için seviyoruz. Günlük kullanmıyoruz, özel günlerde, düğünlerde veya eşimizin dostumuzun özel günlerinde kullanıyoruz. Bu tür etkinliklere katılıyoruz. Herkes soruyor yolda ne yakıyor diye ama artık yakıtına bakmıyoruz artık. Sevdiğimiz ve devamlı da binmediğimiz için gözümüze dokunmuyor. Şimdilik çocuklarımın bir tanesinde böyle bir merak var” dedi.

BUNLARIN SESİ BİR BAŞKA

İlk arabasını 6 yıl önce aldığını ifade eden Necip Taşpınar; “6 yıl önce Konya’da etkinlik vardı. Oraya gittim ve çok hoşuma gitti arabalar. Ondan sonra buradaki arkadaşlarla tanışıp ilk klasik arabamızı aldık daha sonra bir klasik arabamız daha oldu. Yeni modellere kıyasla bunların sesi bir başka, bu arabalar 1970 modele kadar nikelajlı ve ondan sonra nikelajları bitiyor ve plastik oluyor. Bunların özelliği nikelajlı olması, bize göre çok yakışıklı efsane arabalar. Günlük hayatta çok kullanmıyoruz, çünkü trafikte park sorunu var ve çok da ilgi çekiyor. Hafta sonu grubumuzla biniyoruz ayrıca böyle bir etkinlik olunca Kayseri’de Ankara’da İstanbul’da İzmir’de çekiciyle değil binerek gidiyoruz. Geçen hafta bu araba Ankara’daydı, 150 km gittik geri geldik. 1964 model Cadillac. Türkiye’de tek ikincisi yok. Dört cam otomatiği 1694 yılına has, kırma direksiyon. Koltuklar elektrikli ve el gazı var ve tek kapı. Ailem bu konuda hevesli oğlum hevesli inşallah onlara miras bırakacağız” ifadelerini kullandı.

TİCARETİNİ DEĞİL GÖNÜLDAŞLIĞINI YAPIYORUZ

Tutkusunun babasından geldiğini ifade eden üç araba sahibi Metin Maşalı, “Babadan oğula geçen bir merak benimki. 55 yaşındayım 2018 yılında Amerikan klasik bir araba sahibi oldum. O günden bu güne kadar da çeşitli modellerden en son bu Osmovil marka 1976 model, 350 V 8 motora sahip, klimalı ve dört kapı direksiz bir araç. Amerikan klasik otomobiller içerisinde ikinci grupta yer alıyor öncesinde Cadillac geliyor. Bu zamana kadar fonksiyonlarını muhafaza etmiş. Camları otomatik. Günlük şartlarda kullanılacak araçlar ama park sorunu, olabilecek bir kazada parça temininde sıkıntı yaşanması, yakıt masrafı ve gözlerin hep üzerimizde olmasından dolayı kullanamıyoruz. Hafta sonu arkadaşlarla etkinlikte veya özel günlerde organizasyonlarda kullanıyoruz. Ben ve diğer klasik sever arkadaşlarım araçlarımızı evladımız gibi görüyoruz ve satmayı düşünmüyoruz, bu işin ticaretini değil gönüldaşlığını yapıyoruz” dedi.