İhsan Kabil, 9 ülkeden filmlerin katıldığı 4. Sufisinema Günleri'ni değerlendirdi
Selçuklu Kongre Merkezi ve İl Halk Kütüphanesi Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen Festivalin İcra Kurulu Üyesi ve Film Gösterim Yönetmeni İhsan Kabil, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, etkinliğin çok zengin bir programla izleyicilerin karşısına çıktığını söyledi.
Kabil, festivalin aynı zamanda dört günlük butik bir program olduğuna işaret ederek, "Dünyanın değişik bölgelerinden Sufi sinema düşüncesine yakın olan, o yaklaşımdan bize yapımlar sunan, hayatın metafizik anlamıyla ve manevi boyutuyla da görünür gerçekliği harmanlayan bir görüşü, duruşu ortaya koyan filmlerin toplandığı, belli bir varoluşsal çizgiyi tamamlayan, bütünleyen, her türlü renge açık filmler programda yer aldı. Tayland'dan Polonya'ya, İran'dan Tunus'a, ABD, Türkiye, Kazakistan, İspanya ve Cezayir'e uzanan bu filmlerin yönetmenlerinin olabildiğince yer aldığı, çok enteresan karşılaşmalar oldu. Bu yıl ağırlıklı bölge Endülüs medeniyetiydi." dedi.
"Herkesin çok rahatlıkla filmleri baştan sona seyredebileceği çok sıcak bir ortamdı"
Yönetmenlerin film gösterimlerinin ardından seyircilerle buluştuğunu aktaran Kabil, "Nacer Khemir'den Mecid Mecidi'ye, Jose Sanches Montes Gonzales'ten Bensalem Bouabdallah'a çok önemli isimler bunlar. Türkiye'den Nazif Tunç, Çağla Çağlar, Ali Özel de yer aldı. Hepsi sinema görüşlerini, tecrübelerini seyirciyle paylaştılar. Bu gösterimler hem orijinal dillerinde Türkçe altyazılı hem de halka açık ücretsiz olarak gerçekleştirildi. O anlamda herkesin çok rahatlıkla filmleri baştan sona seyredebileceği çok sıcak bir ortamdı." değerlendirmesini yaptı.
Kabil, festivalde iki panel gerçekleştirildiğini, "Dijital Platformlar ve Sinemada Algı Yönetimi" başlığıyla yeni dönem sorunların ele alındığını belirterek, şöyle devam etti:
"Sanal dünya, sosyal medya, internet, dijital platformlar, televizyon ekranları, çok fazla görsel iletiyle karşı karşıyayız. Bunların insanlarda nasıl bir algı yönetimi meydana getirdiği, yönlendiricilik, belli bir düşünceyi empoze etme ve subliminal görüşler ortaya koymak anlamında, bunları irdeleyen ve bu sorunları dile getiren, aynı zamanda çözüm önerisi de sunabilen bir oturumdu. Benim yönettiğim, konuşmacılar Enver Gülşen, Salih Gürbüz ve Mesut Bostan'ın yer aldığı verimli bir çalışma oldu."
"Bir Film İçin Sponsor Bulmak" başlıklı panele ilişkin ise İhsan Kabil, "Burada da hayatın manevi boyutunu ele alan, metafizik izdüşümlerini taşıyan, dolayısıyla fiziki olanla beraber daha bütüncül, sahici bir duruş sergileyen filmleri, ki çok zor şartlarda yapılıyorlar, her yerde kabul görmeyebiliyor, geniş dolaşım ağına çıkamayabiliyorlar, bunlar için nasıl bir mali destek ortaya konabilir, sponsor bulunabilir, hangi resmi kurumlar, özel kuruluşlar destek olabilir diye bir beyin fırtınasının yapıldığı oturumdu." diye konuştu.
"Hayatın manevi dokunuşunu da yanında taşıyan senaryolar bir araya getirildi"
Kabil, panele katılan yönetmenlere de değinerek, şunları kaydetti:
"Yurt dışından ve içerden gelen yönetmenlerin yer aldığı, projeleri olan insanlar vardı bunlar arasında. Mesela bir tanesi çok ilginç. Bensalem Bouabdallah'ın Harun Reşid zamanında Müslümanların bir saat icat etmelerinden hareketle 'The Clock Maker' (Bir Saat Yapıcısı) başlığı altında İMDB'de kayıtlı başlayan bir projesi var ama fon arıyor kendisi. Onun yanı sıra dört belgesel önerisi vardı. Bir tanesi Nacer Khemir tarafından dile getirildi. Aynı zamanda Khemir'in uzun metraj projesi de var, anlattı konusunu. Bir de Rabia Brodbeck'in sunduğu, önemli bir sanatçı, öğretim üyesi, yurt dışında uzun yıllar yaşamış ve daha sonra Cerrahi tarikatıyla ünsiyet kurup bambaşka bir yola evrilmiş, yine sanat çalışmalarını aksatmadan devam ettirmiş Tosun Bayrak'la ilgili bir belgesel projesi. Bir tanesi de Borges üzerine. Borges ve İslam edebiyatı ilişkilerini açacak bir şey. Diğeri de Cervantes Osmanlı ilişkilerini ortaya çıkaran bir belgesel projesi ki bunlar çok önemli. Bunların nasıl maddi destek bulabilecekleri üzerine kafa yorulan, fikir alışverişinde bulunulan toplantı oldu. Umarız bu bir verime de dönüşür. Hatta dünyadan bu tarz yapımlara destek olabilecek insanların yardımlarının toplanabileceği Konya merkezde bir kuruluş, vakıf, sivil toplum kuruluşu olabilir mi diye konuşuldu, bu fikirler neşet etti."
Festivalde uzun metraj senaryo ve kısa film yarışmaları da düzenlendiğini aktaran Kabil, "Uzun metraj senaryo yarışması, biraz daha tasavvufi çerçeveli, hayatın manevi dokunuşunu da yanında taşıyan senaryoları bir araya getirdi. Aynı minvalde kısa film yarışmasında da belli ödüllendirmeler yapıldı. Umarız bu günler gelişerek devam eder." dedi.
İhsan Kabil, gelecek yıllarda düzenlenecek festivale ilişkin ise şu temennilerde bulundu:
"Yine Türk sinemasından olsun dünyanın değişik yörelerinden olsun bizim inancımızla çelişmeyecek, onunla çok fazla sorun yaşamayacak filmler ama her tür inançtan, kuzeyden, güneyden, Doğu'dan, Batı'dan çalışmanın yer alacağı filmler seneye ve gelecek senelerde yine Konya'da olur, yönetmenler bir araya gelir, seyircilerle buluşur. Bu sıcak, verimli ortam umarız Türkiye'den de bu anlamda genç sinemacıların kısa filmden başlayarak ortaya çıkması anlamında bir temel ve merkez teşkil eder. Biz bütün katılanlara, bu programı düzenleyen başta Konya İl Kültür Turizm Müdürlüğü olmak üzere, Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü'ne çok teşekkürler ediyoruz ve bu çalışmaların devamını diliyoruz."
Sufisinema Günleri Yürütme Kurulu Başkanlığını Abdussettar Yarar, Festival Yönetmenliğini Sadık Yalsızuçanlar, Yarışma Koordinatörlüğünü Fatih Sezgin üstlendi.
4. Sufisinema Günleri kapsamında 5'i belgesel, 8'i de uzun metrajlı olmak üzere 13 eser gösterildi.
Gösterilen filmler arasında Nacer Khemir'in "Fısıldaşan Kumlar" ve "Muhyiddin'i Aramak", Nazif Tunç'un "Karınca", Mesut Uçakan'ın "Anka Kuşu", Begars Elubay'ın "Oasis", Bensalem Bouabdallah'ın "Endülüs Karşılaşmaları" ve "Kurtuba", Jose Sanchez Montes'in "Elhamra Tehlike Altında", Ali Özel'in "Bozkır", Terrence Malick'in "Gizli Bir Hayat", Çağla Çağlar'ın "Rüya Makamı", Apichatpong Weerasethakul'un "Hatıra" ve Mecid Mecid'inin "Güneşin Çocukları" adlı yapımı yer aldı.
Krzysztof Kieslowski'nin "Dekalog-1" filmi ise Film Okuma Atölye çalışmasında İhsan Kabil ve Enver Gülşen rehberliğinde katılımcılarla birlikte ele alındı.