Hava koşulları Konyalı çiftçiyi vurdu!
Bu yıl Konya'da kış mevsimi, beklenilen yağışlardan yoksun ve sıcak geçiyor. Bu durum, Konyalı çiftçilerin tarımsal üretimini olumsuz etkileyerek sulama maliyetlerini artırıyor. Çiftçi Büşra İşleker ise, şu an hava şartlarından dolayı ata bitkilerin tamamen kendini büyütemediğini söyleyerek bu bitkiler gelişse bile genetiğinin değiştiğini, dolayısıyla verim alamayacaklarını vurguluyor
Bu yıl Konya’da kış mevsimi beklenildiği gibi geçmiyor. Sıcak havalar ve yağış eksikliği, özellikle tarım sektöründe büyük zorluklar yaratıyor. Konyalı çiftçiler, kış aylarında alması gereken yağmur ve karı beklerken, çözüm arayışına girmiş durumdalar. Yetersiz yağış toprak nemini azaltarak tarımsal üretimi olumsuz etkiliyor. Kış aylarında ekilen ürünlerin gelişimi, bu iklim koşullarından olumsuz etkilenirken, çiftçiler de sulama gibi ek maliyetlerle karşı karşıya kalıyor. Uzmanlar, iklim değişikliği ve kuraklık gibi faktörlerin tarım üzerindeki etkilerine dikkat çekerek, çiftçilerin sürdürülebilir tarım uygulamalarına yönelmesi gerektiğini vurguluyor. Bu belirsiz hava koşulları, Konya’nın tarımsal geleceği için endişe verici bir durum oluşturuyor.
“BU ŞEKİLDE DEVAM EDERSE TARLALARIMIZI BİRÇOK KEZ SULAMAK ZORUNDA KALACAĞIZ”
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Karapınarlı Çiftçi Büşra İşleker, bu sene kış aylarında mevsim normallerinin üzerinde bir sıcaklık yaşandığını söyleyerek normalde havaların şu anda eksilerde olması ve yağışların bol gerçekleşmesi gerektiğini dile getirdi. İklim değişikliğinden dolayı pancarların tarlalardan söküldüğünü aktaran Büşra İşleker, “Birçok insan buğday ekip suluyor. Aslında piyasadan dolayı bu hava şartları biraz çiftçilerimize yaradı. Çünkü alımlarda çok fazla sıkıntı vardı. Kar erken yağdığı zaman üreticiler mahsulü tamamen kaldıramaz. Bu yüzden hava sıcaklığı bir yandan bize avantaj sağladı. Ürünlerimizi sürüp ekebildik. Ama bu şekilde devam ederse tarlalarımızı birçok kez sulamak zorunda kalacağız. Bu da bizi maddi açıdan çok zorlayacak. Tarlayı bir kere sulamanın bile maliyeti yüksek oldu. Geçen seneden beri neredeyse yüzde 100 zamlarla karşılaştık” diye konuştuk.
“FARENİN ÖNÜNE GEÇEMEDİĞİMİZ İÇİN TARLALARI SÜRMEK ZORUNDA KALDIK”
Ata bir bitkinin alışık olduğu şekilde büyüdüğünü anlatan Çiftçi İşleker, nasıl ki bir çocuğun gelişme evreleri varsa ata bitkilerin de bu evrelerinin olduğunu belirtti. İşleker, “Şu an hava şartlarından dolayı ata bitkiler tamamen kendini büyütemiyor. Gelişse bile genetiği değişiyor. O yüzden istediğimiz verimi alacağımızı düşünmüyorum. Şu an bitkilere ne kadar su ve gübre verirsek verelim doğal bir ortam, don, kar, yağmur yok. Yağış olmadığı için biz bu bitkileri eksek de yüzde 100 verim alamayız. Bu da kök ve yaprak hastalıkları, fareler ve böceklerde çok sıkıntı yaşanmasına sebep oluyor. Geçen sene farenin önüne geçemediğimiz için birçok kişi tarlalarını tamamen sürmek zorunda kaldı” ifadelerini kullandı.
“DESTEK BEKLİYORUZ”
Çiftçiler olarak iklim değişikliğine uyum sağlayamadıklarını vurgulayan İşleker, artık her şeye hazırlıklı olmak zorunda kaldıklarını belirtti. İşleker, “Biz kış ayına girdiğimizde nasıl olsa yağmur yağar diye düşünürdük. Bu yüzden borularımızı döşemiyorduk. Artık kış ayında bile borularımızı ayarlıyoruz. İlaçlarımızı da bahar ayından almaya başladık. Artık her şeyi öngörebiliyoruz. Bu da bizi çok fazla etkiliyor. Hava koşulları kötü ve su az olduğu için insanlar değişik yollara başvuruyor, ikinci kuyuyu açtırıyor. Çünkü yağmur olmadığı için en azından sulamayı artırmak istiyorlar. Bu sorunlardan dolayı destek bekliyoruz. Karapınar’a güneş santrali kuruldu, birçok yere elektrik gidiyor. Ancak biz bundan yararlanamıyoruz. Yüzde 100 elektrik ödemeyelim demiyoruz ama bize yardımcı olunursa çok seviniriz. Çünkü buradaki elektrik sistemi Konya Ovası’nın tüm tarlalarına yetecek kadar var” şeklinde konuştu.
“MISIRDAN KÂR ELDE EDEMEDİK”
Şu an sadece buğday ve arpa ekimi yapılabildiğini kaydeden İşleker, sözlerine son olarak şunları ekledi: “Zaten diğer ürünlerin vakti geçti. Bu sene buğdayda çok fazla fiyat artışı olmadı. Geçen yıla kıyasla yaklaşık 2 bin lira gibi bir fiyat farkı var. Buğday 14 bin lira ama sezonda 9 bin liraydı. İhtiyacı olan insanlar erkenden satmak zorunda kalıyor. Geçen sene de devletin verdiği buğday fiyatı 9 bin liraydı. Ama tohum ve gübre fiyatları çok fazla arttı. Mısırda ise bir fiyat artışı vardı ama kazancımız yoktu. Mısıra çok fazla gübre attığımız için de fazla ücret ödedik. Ayrıca mısır en çok sulanan bitkilerden birisi. Sulamayı çok yaptığımız için de mısırdan kâr elde edemedik. Her şeyin fiyatı dengeli gidiyor. Ürünlerin fiyatı arttıkça işçi ücretleri de artıyor. Her sene bir önceki seneyi yaşar gibiyiz. Zaten ne olursa olsun işimizi bırakmak istemiyoruz. Biz toprağa bağlı insanlarız.” •TUBA KAYA