Glokom tedavisi var olan görmeyi koruyor, kaybedileni geri getirmiyor

Glokom tedavisi var olan görmeyi koruyor, kaybedileni geri getirmiyor
Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı ve Glokom Birimi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Okka, elden giden görmeyi geri getiremediklerini belirtti.

10-16 Mart Dünya Glokom Haftası dolayısıyla Necmettin Erbakan Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde vatandaşlara yönelik glokom taraması etkinliği düzenlendi. Glokom hastalığı hakkında bilgi veren Göz Hastalıkları Anabilim Dalı ve Glokom Birimi Başkanı Prof. Dr. Mehmet Okka, "Halk arasında göz tansiyonu olarak bilinen glokom, ilerleyici optik sinire hasarın sonucu körlüğe yol açabilen bir hastalık. Bunun tabii tam nedeni bilinmemekle beraber önemli etkilerden bir tanesi göz içi basıncının yükselmesi. Göz içi basıncının yükselmesine bağlı olarak görme siniri harap oluyor. Neticede körlüğe kadar giden bir dizi reaksiyon ortaya çıkıyor. Çok net elimizde belirtileri yok ama bunun en önemli sebeplerinden birisi göz içi basınsının yükselmesi. Bunun üzerine 40 yaşından yüksek olması, migren, ailede glokom olması, miyopinin yüksekliği, uzun süreli kortikosteroid kullanımı gibi pek çok risk nedenleri bulunmakta. Fakat en kötü tarafı sinsi bir hastalık. Gizli ilerleyen bir hastalık. Hastaların çoğu 40 yaş üzerinde, bu hastaların bize gelen basit göz muayenesinde tespit ediyoruz. Hiçbir belirti vermiyor. Öyle ki biz de zaten elimizdeki cihazlardaki ölçümlerimizde görme sinirinin yüzde 50’sinden fazlası harap olduktan sonra belirti ortaya çıkmaya başlıyor. O nedenle ilerleyen dönemde hastalar bize yan tarafımdan gelenleri göremiyorum, basit bir göz alerjisinde ortaya çıkan sıkıntılarda gelip bizim ölçümlerimiz neticesinde biz hastada glokom olduğunu görebiliyoruz" şeklinde konuştu.

"BU HASTALIK ÖMÜR BOYU DEVAM EDİYOR"
Glokomun tedavi edilmesi körlüğe kadar gidebildiğini vurgulayan Prof. Dr. Okka, "Glokom tedavi edilmese körlüğe kadar gidebiliyor. Dolasıyla biz elden giden görmeyi geri getiremiyoruz. Glokom tedavi tamamen ve tamamen var olan, elimizde kalan görmeyi korumaya yönelik. O yüzden ne kadar erken teşhis edebilirsek o kadar hasta açısından iyi. Bu hastalık ömür boyu da devam ediyor. Yani biz hastaya ilaç tedavileri gerekirse lazer tedavileri gerekirse cerrahi müdahaleler yaparak hastalığı bir yerde durdurup özellikle optik sinirin harap olan kısmı haricindeki kalan kısmını korumaya yönelik tedaviler planlamak zorundayız" diye konuştu.

Kaynak:İHA