Eğitim Birliği Sendikası'ndan Özlük Hakkı Talebi!

Eğitim Birliği Sendikası'ndan Özlük Hakkı Talebi!
 Muhabir
Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Merkez Yönetimi Kurulu karar gereği 81 ilde Üniversite yerleşkelerinde bugün üniversite personeline tayin hakkı verilmesi ve üniversite çalışanlarının özlük haklarına ilişkin açıklama yapıldı.

Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Merkez Yönetimi Kurulu’nun aldığı karar doğrultusunda bugün Selçuk Üniversitesi Alaaddin Keykubat Köşkü’nde Eğitim Bir Sen Konya 2 Nolu Şube ve Memur-Sen'e bağlı diğer sendikalar ile birlikte Eğitim Bir-Sen Konya 2 Nolu Şube Başkanı Doç. Dr. Halil İbrahim Çelik üniversitelerde çalışan personelleri özlük hakları için taleplerini açıkladı.
İdari personellerin tayin hakkından mahrum olduğunu söyleyen Eğitim Bir-Sen Konya 2 Nolu Şube Başkanı Doç. Dr. Halil İbrahim Çelik “Yükseköğretim çalışanları hizmetlerin aksamasına neden olacak ölçüde büyük sorunlarla karşı karşıyadır. Zor şartlarda görevlerini yerine getirmeye çalışıyorlar. Türkiye'de ve dünyada bilim üretmesi, ülkemizin, milletimizin ve insanlığın geleceğinin daha iyi olması için insan yetiştirmesi varoluş gayesi olan üniversitelerin çalışanlarının ekonomik sorunlar ve özlük hakları problemleriyle karşılaşması üniversitelerin kendilerinden beklenen görevleri yerine getirmesine engel oluşturmaktadır. Çözüm bekleyen sorunlarımız şunlardır, Birinci olarak Kamuda görev yapan tüm kamu çalışanlarının hakkı olan tayin hakkından yükseköğretim idari personeli mahrumdur. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi olarak istihdam edilen üniversite idari personeli, kadro ve pozisyon ünvanları itibarıyla her bir üniversitede aynı yeterliliğe sahip olarak aynı işi yapmalarına rağmen bakanlık ve taşra teşkilatı bulunan diğer merkezi kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan idari personelin iller arasında kurumlar arasında yer değişikliğine benzer bir merkezi yer değişikliği hakkında sahip değildir. Üniversite idari personelinin bir diğer üniversiteye yer değişikliği yapabilmesi, kadrosunun bulunduğu üniversitenin muvafakatine bağlıdır. Bu muvafakatin verilmemesi uzun dava süreçlerine neden olmakta, çoğu durumda yer değişikliği yapılmak istenen üniversite, personel ihtiyacı için beklemek zorunda olmadığı için lehe sonuçlanan muvafakat davaları dahi sonuç doğuramamaktadır. Halihazırda çoğu üniversite, diğer üniversitelere yer değişikliği yapmak isteyen idari personelinin bu taleplerini yönergeler aracılığıyla düzenlemektedir. Bu yönergelerde, yer değişikliği yapmak isteyen idari personel için asgari görev yapma süresi, kadro ünvanı hizmet sınıfı bazında kontenjan, geçerli mazeret vb. şartlar aranmaktadır. Ancak bu yönergelerin yeknesak olmadığı ve uygulama birliği sağlanamadığı gibi diğer üniversiteleri bağlayıcı hükümler tesis edemediği açıktır. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'nun 52. maddesinin (f) bendindeki "Üniversitelerde görevli memur ve diğer görevlilerin Yükseköğretim Kurulu Başkanı tarafından yükseköğretim üst kuruluşları veya yükseköğretim kurumları arasında atanabilecekleri" hükmü, üniversite idari personelinin üniversiteler arasında yer değişikliğinin hukuki dayanağının mevcut olduğunu ortaya koymaktadır. Bunun yanında Eğitim-Bir-Sen'in gayretleri sonucunda Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmet Kolu 6 ve 7. Dönem Kamu Görevlileri Toplu Sözleşmesi'nde idari personelin yükseköğretim kurumları arasında yer değişikliği konusunda taraflarca çalışma yapılması kararlaştırılmış; bu bağlamda YÖK ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde çalışmalar yürütülmüş ise de henüz işleyen bir sistem ortaya konulamamıştır. Bu nedenle, üniversite idari personelinin üniversiteler arası yer değişikliği işlemlerinin, halen bir kısım üniversiteler tarafından yapılan, ancak haliyle diğer Üniversiteleri bağlamayan, münferit yönergeler yerine toplu sözleşme hükmünden hareketle YÖK Başkanlığı eliyle üniversiteler arası merkezi yer değişikliğine imkân tanıyacak şekilde hukuki ve fiili bir düzenleme yapılması gereklidir” şeklinde konuştu.

whatsapp-image-2025-02-13-at-15-02-29.jpeg

“ÖĞRETİM ELEMANLARININ MALİ HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİ”
Öğretim elemanlarının "eşit işe eşit ücret" uygulaması olarak bilinen 666 sayılı KHK düzenlemesinde en fazla ihmal edilen kesim olduğunu ifade eden Çelik, “ Öğretim elemanları ücretlerinde diğer meslek gruplarıyla orantılı bir artış gerçekleşmeyen nadir meslek gruplarından biri olmuştur. Bu durum, üniversite camiasında ve kamuoyunda çalışma hayatındaki kamu yönetimine ve adalete olan güveni ciddi ölçüde zedelemektedir. Son yıllardaki enflasyonist ortamda mali haklarında reel bir artış gerçekleşmeyen, aksine reel bir kayıp yaşayan öğretim elemanları/akademisyenler, ciddi ölçüde itibar kaybına uğramaktadır. Akademik personelin hem kendi içinde hem de diğer mesleklerle yapılan kıyaslamalarda maaş düzeyi ekseninde mağduriyet ve mali haklar bakımından da sınırlılık yaşadığını söylemek yanlış olmayacak. Üniversitelerde görev yapan akademik personele yönelik bir ücret politikasının oluşturulması elzem olmakla birlikte, bu politikanın oluşturulmasına ilişkin sürecin kısa sürmeyecek olması ve akademik personelin kısa vadede maaş iyileştirme beklentilerinin karşılanmasına ilişkin gereklilik çerçevesinde belirli bir maaş kalemi üzerinden geçmiş dönem kayıplarının telafisi ve kıyaslanabilir meslek grupları ile eşit ve adil bir düzeye yükseltmeye dönük adımların atılması önem arz etmektedir. Bu itibarla öğretim elemanlarının mali haklarında artış sağlanması yönünde bir düzenleme yapılması elzemdir” ifadelerini kullandı.

“MAKAM TAZMİNATI HAKKI ÜNİVERSİTE DAİRE BAŞKANLARINA DA VERİLMELİ”
Daire başkanlarının özlük hakları ile sorumluluklarının orantılı olmadığını belirten Doç. Dr. Halil İbrahim Çelik “Daire başkanı kadro unvanlı kamu personeli arasında kadrosunun bulunduğu kamu kurumundan kaynaklı olarak ücrette farklılık getiren söz konusu düzenlemelerin Anayasa'nın 10 ve 55. maddelerine, kamu hizmetinin eşit iş yapılarak verilmesine karşın, aynı ücreti alamayan çalışanların motivasyon ve verimliliğini olumsuz etkilemesi nedeniyle de çalışma barışının sağlanmasını öngören Anayasa'nın 49. maddesine, ayrıca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin 23/2. maddesinde yer alan "eşit işe eşit ücret" ilkesine aykırı olduğu açıktır. Harcama sorumlusu olarak hukuki ve mali yükümlülük altında bulunan üniversite daire başkanlarının özlük hakları, görev, yetki ve sorumluluklarıyla orantılı değildir. Merkezî idare daire başkanlarına tanınan makam tazminatı hakkı üniversite daire başkanlarına da verilmelidir. Dördüncü talebimiz 3600 ek gösterge vaadinin derhal yerine getirilmesidir. 3600 ek gösterge düzenlemesi, yıllardır kamu çalışanlarına verilen bir söz olup, milyonlarca memurun maaşını ve emeklilik haklarını doğrudan etkilemektedir. Adalet ve hakkaniyetin gereği olarak, çalışanların refahını artıracak bu düzenleme tam ve eksiksiz şekilde bir an önce hayata geçirilmeli” dedi.

whatsapp-image-2025-02-13-at-15-01-12-3-001.jpeg

YEŞİL PASAPORT ALMA HAKKI
Yurt dışındaki araştırma ve çalışmalar için yurtdışına daha kolay çıkabilmek için yeşil pasaport alma hakkını talep eden Çelik, “Araştırma görevlileri en fazla üçüncü dereceye kadar ilerleyebildikleri için yeşil pasaport alamamaktadır. Bu durumda araştırma görevlileri, yurt dışı araştırma, çalışma, uluslararası çalıştay, sempozyum ve benzeri bilimsel toplantılara katılmak için yurt dışı çıkışlarında yeşil pasaport alamadıkları için bu pasaportun sağladığı kolaylıklardan faydalanamamakta; bu ise uluslararası nitelikteki bilimsel çalışmalarını sekteye uğratmaktadır. Araştırma görevlilerine yeşil pasaport alabilme hakkı tanınmalıdır” diye açıkladı.

TALEPLER YERİNE GELENE KADAR DURMAK YOK
Bahsedilen talepler yerine gelene kadar mücadeleye devam edeceklerini söyleyen Çelik, “Altıncı talebimiz Yardımcı Hizmetler Sınıfında görev yapan üniversitelerimizin emektarları genel idari hizmetler sınıfı kadrolarına geçirilmelidir. Eğitim Bir Sen olarak Öğretim elemanlarının ek ödemelerinde iyileştirilmesini, geliştirme ödeneğinin süresinin uzatılması, üniversite ve YÖK disiplin kurullarına sendika temsilcilerinin katılımının sağlanması, jüri üyeliklerine ücret verilmesinin lojmanda yüzde 15'in idari personele tahsisi, lojman komisyonuna sendika temsilcisinin katılımı, bazı üniversite çalışanlarının ek tazminatlarında artışını, üniversite yurtlarında fazla çalışma ücreti artışı, sözleşmeli üniversite çalışanlarının kadroya kavuşturulması, ek göstergelerin iyileştirilmesi, 50/d'li araştırma görevlilerinin 33/a'ya geçişi gibi önemli adımların atılmasını sağladık. Yükseköğretim Çalışanlarının Sorunlarına çözüm üretilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Üniversite çalışanlarına yönelik birçok konuda kayda değer adımların atılmasını sağlayan bir teşkilat olan Eğitim-Bir-Sen olarak, akademisyenlerin ücretlerinin iyileştirilmesi, merkezi idare daire başkanlarına tanınan makam tazminatı hakkının üniversite daire başkanlarına da verilmesi, araştırma görevlilerine yeşil pasaport alabilme hakkı tanınması, 3600 ek gösterge yasasının çıkarılması, yardımcı hizmetlilerin genel idari hizmetler sınıfına geçirilmesi için gayret sarf etmeye, üniversite idari personelinin üniversiteler arası yer değişikliği hakkı mücadelesinin bayraktarlığını yapmaya, somut bir çözüm üretilinceye kadar emek harcamaya, haklı ve yerinde taleplerimizi ısrarla dile getirmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.