Deprem, çökme ve yangın riskini işte bu yöntemler azaltıyor!
Depreme ve yangına dayanıklı binalar noktasında bilgi veren İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Hasan Özgür Yetiştirici, Konya’nın şehri iyileştirme noktasında başarılı bir şekilde ilerlediğini ifade etti. Başkan Yetiştirici, iyi yapılmış uygulamalarla, gerekli tedbirler alındığında barınmanın daha güvenli olacağını vurgulayarak bu işin vicdani boyutu olduğuna da dikkat çekti
Konya’nın Selçuklu ilçesinde 4 katlı Taşoluk Apartmanı geçtiğimiz günlerde çöktü. Bina enkazından 3 kişi kurtarılırken 2 kişinin de cansız bedenine ulaşıldı. Konya’da bu binanın çökmesi kentsel dönüşümün ne kadar önemli olduğunu bir kez daha hatırlattı. Ayrıca 6 Şubat Asrın Felaketi ve 2 Şubat Zümrüt Apartmanı faciasının yıl dönümü yaklaşırken, İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Hasan Özgür Yetiştirici ise, konuyla ilgili gazetemize özel açıklamalarda bulundu. Kentsel dönüşüm, depremler ve yangınlar noktasında yönetmeliklerin olduğunu aktaran Hasan Özgür Yetiştirici, uygulamada karşılaşılan bazı sorunların bulunduğunu belirtti. Denetim ve yönetmelikleri uygulamaya dökme noktasında daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Yetiştirici, “Mesleğimizin getirdiği her bir aşamada titiz çalışmaların yapılması lazım. Konya’da ve ülkemizde afet riskine karşı daha fazla önlemler almalıyız. 6 Şubat depreminin acıları hâlâ çok taze. Topyekûn deprem ve kentsel dönüşüm bilincinin oluşması, daha sağlıklı bir yapıya kavuşmamız için yadsınmaz bir gerçek. Afetlere karşı dayanıklı binaların yapımının ahlaki ve vicdani boyutu da var. Hakkaniyet ölçüsünde herkes işini yaparsa ülkemizde zaten bir problem çıkmaz” diye konuştu.
“YARISI BİZDEN KAMPANYASI ÜLKE GENELİNE YAYILMALI”
“Ortada yaşayan kimliklerimiz ve değerler bütünümüz var” diyen Başkan Yetiştirici, onlara da yönelik çalışmaların olması gerektiğinin altını çizdi. Yetiştirici, “Konya’da hem ada hem de parsel bazlı kentsel dönüşüm uygulamaları görüyoruz. Son dönemlerde binaların ömrünün bitmesinden dolayı müteahhitler, kooperatifçiler kentsel dönüşüm alanlarında arsa sahipleriyle anlaşıp bölgelerde yeni yapılaşmalar çıkartıyor. Konya, inşaat sektöründe dinamik bir şehir. Kentsel dönüşüm noktasında birçok uygulamalar var. Ama bazen arsa sahiplerinin yüzde 51’inin onaylamasıyla kentsel dönüşüm tamamlanamayabiliyor. Belediyeler de yüzde 80’e kadar anlaşma istiyorlar. Bu da bir araya gelip ortak akılla karar vermeyi zorlaştırıyor. Bunların yanında şu anda İstanbul’da uygulanan ve kentsel dönüşüme teşvik eden “Yarısı Bizden” kampanyası var. Bunun tüm Türkiye genelinde olması ve Konya’mızda da uygulanmasını istiyoruz. “Yarısı Bizden” kampanyası ile bu sektörün paydaşlarının elinin rahatlayacağını düşünüyorum. Bu kampanya ile bakanlık kentsel dönüşüm için destek veriyor” şeklinde konuştu.
“KONYA’DAKİ SOKAK İYİLEŞTİRMELERİ BAŞARILI BİR UYGULAMA”
Konya’da sokak iyileştirmelerinin yapıldığına dikkat çeken Yetiştirici, bunların Konya’nın tarihi kent kimliğine uyduğunu kaydetti. Yetiştirici, “Bu başarılı bir uygulama. Standart bir sokak görünümü çıkması adına şehirde iyi adımlar atılıyor. Sahip Ata, Şükran Mahallesi ve Mevlana civarındaki çalışmalara baktığımız zaman ömrü tükenmiş binaların yıkılıp onun yerine şehir kimliğine, dokusuna uygun iş yerleri, ticarethaneler ve çarşı gibi yapılaşmalar oldu. Bunlar gerekli adımlardı. Ayrıca Konya, yaşadığımız coğrafya anlamında diğer illere göre şanslı bir şehir. Tabi ki deprem ülkesinde yaşıyoruz. Bu artık bizim coğrafi bir kaderimiz. Ama fay hatlarının üzerinde olan yerlere kıyasla Konya daha şanslı. Kuzey, güney, batı ve doğusunda fay hattı bulunan Konya, bu fay hatlarının ortasında yer alıyor. Ama bu bizi rahatlatmasın. Zümrüt faciasını yaşamış bir şehirdeyiz. Demek ki binalarımız çökebilir. Ama doğru uygulamalar olursa bu durum değişir. Binaların da bir ömrü var. Dolayısıyla binalarımızın belirli bir seviyeden sonra yıkılıp güçlendirilmesi lazım. Ama tarihi birçok yapı hâlâ yerinde sağlam bir şekilde duruyor. Taş binalar, kervansaraylar hâlâ ayaktalar. Beyşehir’deki Eşrefoğlu cami de yüzyıllardır duruyor. Aslında yerinde ve iyi yapılmış uygulamalarla, gerekli tedbirler alındığında barınmanın daha güvenli olacağını düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.
BİNALAR 5 YILDA BİR DENETLENMELİ!
Bolu Kartalkaya Kayak Merkezindeki otelde yaşanan yangını büyük bir üzüntüyle karşılayan Başkan Özgür Yetiştirici, binaların; can ve mal güvenliği açısından hem yapım ve tasarım aşamasını hem de denetlenmesini inşaat mühendisleri olarak önemsediklerini belirtti. Yetiştirici, “Bolu’daki yangınla birçok ailenin ocağına ateş düştü. Onların acılarını anlamak mümkün değil. Ölenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. İnsan hayatının bu kadar ucuz olmaması gerekiyor. Depremlerdeki ve yangınlardaki can ile mal kayıplarımız bizleri çok düşündürüyor. Bu noktada neler yapılması gerektiği konusunda eyleme geçiyoruz. Bu bağlamda bina yüksekliğinde 21,50 metreyi geçtiniz zaman mutlaka yangın merdivenlerinin yangın yönetmeliğine uygun olarak konulması gerekiyor. Yangın kaçış hollerinin, duman detektörlerinin, yağmurlama sisteminin, yanmaz malzemelerin kullanılması lazım. Deprem noktasında ise bina yüksekliği, sağlamlık olduğu sürece olumsuz etki bırakmıyor. Eğer siz olması gerektiği gibi çalışma yaparsanız 30 katlı bir bina da çok sağlam olur. Hatta Japonya’nın depremsel tarihine baktığımızda 3 katlı binalarda olduğu gibi 50 katın üzerinde olan yapıların da az yıkıldığını görüyorlar. Çünkü mühendislik hizmeti alıyorlar. Zeminin sağlam yapılması çok önemli. Arabalar vizeye girdiğinde eksiklikleri denetleniyor. Binaların da her 5 yılda bir denetlenmesini istiyoruz. Bunu sürekli dillendiriyoruz. Hem genel merkez hem de İnşaat Mühendisleri Konya Şubesi olarak görüşüyoruz. Bu konuda görev almaya talibiz” dedi.
“GÜNÜMÜZDE DEPREM KADAR YANGIN DA ÇOK ÖNEMLİ BİR KONU”
İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şubesi’ne binaların sağlamlığını denetleme noktasında talepler geldiğinden bahseden Başkan Yetiştirici, şunları dile getirdi: “Bu konuda iki çeşit analiz var. Tahribatsız dediğimiz çıplak gözle bakılan ama röntgen cihazıyla demirlerin ölçüldüğü ve binalarda kalıp numuneleri alarak basınç deneylerine tabi tuttuğumuz performans analizleriyle ilgili tespitlerimiz oluyor. Gelen taleplere bu şekilde cevap vermeye çalışıyoruz. Bu noktada Pera Programı üzerinden yürüttüğümüz Belediyelerle bir protokolümüz var. Bu bağlamda vatandaşlara da sorumluluklar düşüyor. Ev sahiplerinin binanın kolon ve kirişlerine, binanın taşıyıcı sistemine müdahale etmemeleri lazım. Maalesef bazen binalarda daha geniş alanlar oluşturmak için kolonların kesildiğini, bodrum kattan geçerken kirişlerin zedelendiğini duyuyoruz. Bunların çok ağır sonuçları var. Ayrıca yangın noktasında da eksiklikler bulunuyor. Şu an baktığınızda eski binaların çoğunda olması gereken tarzda yangın merdiveni yer almıyor. Günümüzde deprem kadar yangın da çok önemli bir konu. Dolayısıyla elimizdeki bina envanterlerinin yangın yönetmeliğine uygun olup olmadığıyla ilgili de bir çalışma yapılabilir.” TUBA KAYA
