Çocuklarınız kitap okurken tuzağa düşmesin!

Çocuklarınız kitap okurken tuzağa düşmesin!
 Muhabir
Son dönemlerde özellikle ortaokul ve liseli çocuklar tarafından çok fazla tercih edilen internet üzerinden kitap okumayı sağlayan wattpad yeni nesil için tehlike oluşturmaya devam ediyor. Peki Wattpad nedir? Detaylar haberimizde...

Kanada’da 2006 yılında kurulan Wattpad uygulaması, Türkiye’deki gençler arasında giderek yaygınlaşıyor. Özellikle 11-25 yaş arası kitleye hitap eden Wattpad üzerinden yayınlanan kitaplara herkesin çok rahat ulaşması ebeveynleri korkutuyor. Uzmanlar ise bu uygulama hakkında ailelere büyük sorumluluk düştüğünü vurguluyor.

Konu hakkında gazetemize konuşan Yazar Ayşe Özel, “Maalesef haz ve hız çağındayız. Teknolojinin gelişimi ve yaygınlaşması ile beraber hayatımızın her alanına giren dijital ekranlar sayfalarla da aramıza girmiş oldu. Ekran bağımlılığı ile ilgili yapılan araştırmalar ve sonuçları artık her birimizin bilgisi dâhilinde ancak ben daha spesifik bir şeyden bahsetmek istiyorum. Harvard Üniversitesi‘nde e-kitap okuyanlar üzerinde yapılan araştırmalar ekrandan özellikle uyku öncesinde göze yansıyan ışıkların kişinin uyku kalitesini düşürdüğünü ve melatonin hormonu üretilmesinde de azalmaya neden olduğunu ortaya çıkardı. Uzmanlar uyku eksikliğinin ise; kalp ve damar rahatsızlıkları, diyabet, obezite ve kanser gibi ciddi rahatsızlıkları tetiklediğini belirtti. O nedenle ebeveynler olarak savaşmamız gereken ekran maalesef kitap okuma başlığı altında da devam etmeli. Bu durumu okumak adı altında normalleştirmemeliyiz” dedi.

ÇOCUKLARININ OKUDUKLARI KİTAPLARI TAKİP ETSİNLER

“Bütün bunların dışında ben kitap okuma alışkanlığının, kitabın sayfalarına dokunarak geliştiğini düşünenlerdenim” diyen Özel, “Evlatlarıma da bunu aşılamak gayretindeyim. Çünkü yeterince sanallaşan bir dünyada hâlen gerçekliliğini koruyan birkaç şeyden biri artık kitaplar ve bana göre sayfalarıyla kurulan o bağlar da samimiyet var. Yıllar sonra elinize aldığınızda da ilk günkü heyecana sizi taşıyacak kadar da vefalı. Bu tür uygulamaların kullanıcılarının 11-25 yaş arasında kimlikleri yeni şekillenen gençler olduğunu görüyoruz. Yayınlanan hikayelerin büyük bir bölümünün 18 yaş üstüne hitap ettiğini de düşünürsek uygulamanın zararlarını daha iyi anlamış oluruz. Çoğu zaman ebeveynlerin, çocuğunun telefonla sosyal medyada geçireceği zamanı bu tür uygulamalarla kitap okuyarak geçirdiğini düşünerek mutlu olması ise işin acı tarafı maalesef. Karakterlerin birçoğunun; uyuşturucu, dini değerleri yok sayma ve sapkın fikirlere sevk ediyor oluşu bu tür bir mecranın ergenlik döneminde bir birey için ne kadar derin izler bırakacağı da kuşkusuzdur. Bu nedenle ailelerin ‘Kitap okuyor ne olabilir ki?’ diye söylemeden önce uygulamanın içeriği ve karakterlerin vurguladığı fikirlere bir göz gezdirmelerini naçizane tavsiye ediyorum” diye konuştu.

BİÇİM VE İÇERİK ÇOK ÖNEMLİ

Ebeveynlerin çocukları için kitap seçerken nelere dikkat etmeleri gerektiği hakkında da konuşan Özel, “Çocuğumuzun kitapla olan bağının temellerinin sağlam olmasını istiyorsak ebeveynler olarak ilk adımı bizler atmalıyız. Çünkü onlar bizlerin söylediklerinden çok yaptıklarına odaklanırlar. Bu prensiple ilerlerken çocuklarımız için kitap seçiminde dikkat etmemiz gerekenleri iki temel başlık altında toplayabiliriz. Birincisi biçim. Çocuklar içerikten önce onun görseline odaklanırlar. Kapak ve içerikteki resimler özellikle okul öncesi erken dönemde çocuk ve kitap arasındaki bağın oluşturulabilmesi için oldukça önemlidir. Bu nedenle aldığımız kitaptaki çizim ya da resimler çocuğumuzun bilinçaltında korku ve endişe gibi duygulara kapı açmamalı aksine kendisinde pozitif çağrışımlar yaptıracak eserler olmalıdır. İkincisi ise içerik. Öncelikle aldığımız eseri ebeveyn olarak ilk bizler okumalı daha sonra çocuğumuza okutmalıyız. Aldığımız kitabın içeriğinin, anlatımının, olay örgüsünün ve konusunun çocuğumuzun yaş grubuna hitap edip etmediğine dikkat etmeliyiz. Kullanılan dilin açık ve anlaşılır olmasına özen göstermeliyiz” şeklinde konuştu.

OKUMAK BÜYÜK BİR ANLAM BARINDIRIYOR

‘Ağaç yaş iken eğilir’ sözünden hareketle çocukları doğru yöne eğmek gerektiğini belirten Özel, “Burada dinimizin ilk emrine değinmek istiyorum. ‘Oku!’. Namazdan, oruçtan, zekattan ve dahi tüm ibadetlerden önce Rabbimiz’in ‘Oku!’ demesi hep çok manidar gelmiştir bana. Üstelik ümmi bir Peygambere ilk ayet olarak inmesi. Demek ki okumak sadece herhangi bir kitabın satırlarına göz gezdirmekten çok daha derin bir anlam taşıyor. O halde okumaya önce kendi benliğimizden başlayıp sonra evlatlarımızı okuyarak devam etmeliyiz. Çünkü kendini okuyan insan özünü ve yaradılış gayesini keşfeder. Evreni okumaya başlar. Bu sayede evladının duygularını, korkularını, isteklerini okur. Bu okumanın ardından gelen ilmi okuma pek tabi daha kıymetlidir. Nesilden nesile aktarılacak bu miras insanlığın en kıymetli prensibi haline ancak bu gözle bakmaya başlayınca gelir. Çünkü her evlat geleceği attığımız bir tohumdur. O tohumun ağacının meyvesinin nasıl olacağını düşünmeden evvel ağacın her anlamda sağlıklı bir şekilde yetiştiğinden gönlümüz mutmain olmalıdır” ifadelerini kullandı. •Büşra Gültaş