Ankara'da Çanakkale Şehitleri için anma programı düzenlendi
ANKARA (AA) - AK Parti Genel Başkanvekili ve Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Aksakallılar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım, Çanakkale şehitlerinin anısına 1915 Çanakkale Köprüsü'nü hayata geçirdiklerini belirterek, "Dünyada ilklerle anılan bu eseri, Çanakkale şehitlerinin torunları olarak yapmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz." dedi.
Türk Dünyası Parlamenterler Vakfı (TDPV) tarafından Ankara Ticaret Odası (ATO) Meclis Salonu'nda Uluslararası Çanakkale Dayanışması projesi kapsamında düzenlenen, "Şehitlerimize Vefa ve Anma" etkinliğinde bir konuşma yapan Yıldırım, program kapsamında Balkanlarda yaşayan Çanakkale şehitleri ve gazilerinin torunlarıyla kendilerini buluşturdukları için TDPV yetkililerine teşekkür etti.
Yıldırım, "Hak ile batıl mücadelesi, dünyanın kurulduğu günden bitinceye kadar ilelebet devam edecektir. Bu topraklarda bağımsız olarak yaşamanın bir bedeli vardır. O gün Çanakkale'ydi. Bugün de yine coğrafyamızda terörle mücadele ve bağımsızlık mücadelesini sürdürüyoruz." diye konuştu.
- "Terörle mücadelede yeni bir stratejiyi hayata geçirdik"
Sovyetlerin dağılmasıyla "Evlad-ı Fatihan" olarak bilinen bölgede, büyük acıların yaşandığını anımsatan Yıldırım, bölgedeki şehitlerin acısının taze olduğunu belirtti.
Türkiye'nin de 40 yıldır bayrağı, milletinin huzuru ve güvenliği için terörle mücadele ettiğini anlatan Yıldırım, şunları belirtti:
"Son 10 yıl içerisinde terörü tamamen ülke gündeminden çıkartmak için büyük bir çaba gösteriyoruz. Bu çabanın arkasında şüphesiz kahraman Mehmetlerimiz, jandarmalarımız ve korucularımız var. Tabii onların başında da liderimiz Recep Tayyip Erdoğan ve onun İçişleri Bakanı Süleyman kardeşim ile Milli Savunma Bakanı'mız var. Özellikle 15 Temmuz hain darbe girişiminden sonra terörle mücadelede yeni bir stratejiyi hayata geçirdik. O strateji, artık savunma amaçlı değil taarruz amaçlı mücadele yapılacaktır. Bu aslında işin dönüm noktasıdır. Böylece proaktif mücadele şekliyle gerek yurt içinde gerekse yurt dışında özellikle PKK ve onun türevleri YPG ile PYD gibi unsurlara karşı bir güvenlik şeridi oluşturulması bu mücadelenin ana stratejik değişikliğini teşkil etmekteydi. Bugün bunun sonuçlarını almış olmaktan da milletimiz huzurunu rahatlığını görüyor."
- "Bizi kaynaştıran özellikler olarak devam etsin"
İnsanlık tarihinin ilk küresel savaşı olan Birinci Dünya Savaşı'nda Çanakkale'nin en kanlı cepheler arasında yer aldığını ifade eden Yıldırım, on binlerce şehit verilen Çanakkale'de, Anadolu dışından da kahramanların dedeleriyle aynı cephede omuz omuza düşmana karşı çarpıştığını kaydetti.
Arnavutluk'tan, Bulgaristan'dan, Kuzey Makedonya'dan, Kosova'dan, Bosna Hersek'ten, Karadağ'dan ve Sırbistan'dan şehit olmak için Çanakkale cephesine gelen kahramanların olduğunu hatırlatan Yıldırım, şunları söyledi:
"Türk dünyası aslında 5 milyon kilometrekare bir coğrafyadır. Balkanlardan Çin'e kadar uzanan ve 300 milyonu bulan insanın yaşadığı yerdir. Dünya ekonomisi içerisinde 11'inci sırada yerinin alan büyük bir topluluktur. Amacımız hiçbir bölgede yayılmacı emperyal bir dava peşinde olmak değildir. Amacımız, bu soydaşlarımızın birbirine daha çok yakınlaşması ve kayıp yılların telafi edilmesidir. Bu entegrasyon ile mümkündür. Entegrasyonunda çeşitli yolları vardır. Bugün Balkanlarda huzuru devam ettirilebiliyorsa Türkiye'nin oradaki bölge ülkeler arasındaki denge politikasını özellikle Sayın Cumhurbaşkanı'mızın büyük inisiyatifi ve katkısı var.
Biz diyoruz ki, 'Bölgemiz karışıklıkların, terörün, iç savaşların ve kaosun anıldığı bölge olmasın. Refahın, huzurun, kardeşliğin daim olduğu bölgeye dönüşsün.' Bütün gayretimiz bunun içindir. Kafkaslarda, Karabağ meselesinden sonra artık bütün ülkelerin bir araya gelmesi lazım. Ermenistan'da bu çağrıyı yaptık ve bunun içinde öncülük yapıyoruz. İstiyoruz ki din, ırk, düşünce farklılıkları bizi ayrıştıran değil bizi kaynaştıran özellikler olarak devam etsin."
- "Boğaza dünyanın en uzun köprüsünü yaptık"
Çanakkale Savaşı'nda büyük bir destan yazıldığını vurgulayan Yıldırım, cephede verilen mücadele ile "Çanakkale Geçilemez" ifadesinin dünya ülkelerinin zihnine yazıldığını aktardı.
Yıldırım, Çanakkale'nin 100 yıl sonra savaşlarla değil büyük eserlerle anılmaya başlandığını dile getirerek, şunları kaydetti:
"Biz, şehitlerimize bir hatıra olsun diye dünyanın 'Çanakkale geçilmez' dediğimiz boğaza dünyanın en uzun köprüsünü yaptık. Orta açıklığı 2023 metre, köprü kule boyları 318 metre, bütün bunlar Çanakkale'yi ve Cumhuriyetin 100'üncü yılını hatırlatıyor. 318 ile yani Mart ayının 18'i büyük Çanakkale Deniz Zaferi'ni hatırlatıyor. Bunlar artık düşmanlığın değil kardeşliğin köprüsü olarak anılsın diye bu eserleri şehitlerimizin hatırası için hayata geçirdik. Dünyada ilklerle anılan bu eseri, Çanakkale şehitlerinin torunları olarak yapmaktan büyük bir bahtiyarlık duyuyoruz. Onlara vefa borcumuzu ödediysek ne mutlu bize.
Esasında hiçbir şey olmasa dahi 107 yıl sonra Çanakkale ruhuyla yedi düvelden bir araya gelmek ve o günlere anmak, gelecek nesillerimize bırakacağımız en büyük eserdir ve mirastır. Bu ve buna benzer programların gönül coğrafyamızın daha değişik yerlerinde devam etmesinden yanayım. Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallılar Heyeti Başkanı olarak her zaman TDPV ve diğer Türk kuruluşlarla bu anlamda ortak programları yapıyoruz ve yapmaya devam edeceğiz."
- "Siz 21. yüzyılın Çanakkale'sinin evlatlarısınız"
İçişleri Bakanı Soylu da Çanakkale Savaşı'nda şehit ve gazi olan askerlerin torunlarından oluşan ve 7 Balkan ülkesinden 50 kişinin katıldığı etkinliği çok anlamlı bulduğunu belirtti. Soylu, "Her yüzyılın bir Çanakkale'si vardır. Siz 21. yüzyılın Çanakkale'sinin evlatlarısınız. Allah bize 21. yüzyılın Çanakkale'sini 22. yüzyıla bırakmayı şerefle, onurla, kardeşlikle, birlikle ve beraberlikle nasip etsin." dedi.
- "Bu topraklardan bizi söküp atmanın hesabını yapanlar yine var"
TDPV Başkanı Abdullah Çalışkan ise 107 yıl önce Çanakkale'de yaşananları hatırlatarak, "Bu topraklardan bizi söküp atmanın hesabını yapanlar yine var. Onun için 107 yıl önce olduğu gibi bugün ve gelecekte de, geçmişte ortakça yaşayan, ortak tarihi ve kültürü yaşayan insanlar olarak bu birlikteliği tesis etmek hepimizin ortak görevi. Bu, Balkanlar, Orta Asya, Orta Doğu, Afrika olabilir." dedi.
Çalışkan, TDPV'nin Özbekistan, Kazakistan, İran ve Balkanlar'daki 5 ülkeye gezi programı düzenlediğini aktararak, "Oralarda şunu gördük ki herkes Türkiye'ye bakıyor. Oraları gördüğümüz zaman, benim omuzlarımdaki sorumluluk ve yük daha da arttı. Çünkü buradan bunun farkında değiliz ama herkes Türkiye'ye bakıyor ve bütün bu coğrafyalar Türkiye'nin daha iyi noktaya gelmesi için dua ediyor." değerlendirmesinde bulundu.