Kadın futboluna akademik destek
Gazi Üniversitesi Kadın Futbol Takımı'nın kurucu antrenörlerinden Doç. Dr. İlyas Okan,açıklamasında, yapılan yatırımlar sayesinde kadın futboluna olan ilginin her geçen gün arttığını belirtti.
Gazi Üniversitesi Kadın Futbol Takımı'nın Türkiye'nin ilk kadın futbol takımları arasında olduğunu hatırlatan Okan, "Bizim dönemimizde 7 kadın takımı vardı. Şu anda alt liglerde çok sayıda kadın takımı var. Bugün sadece Süper Lig'de 24 kadın takımı var. 26 tane 2. Lig'de, 88 takım da 3. Lig'de var. Bu gösteriyor ki kadın futbol takımları Türkiye'de oldukça revaçta." diye konuştu.
2000'li yılların başında Gazi Üniversitesi Kadın Futbol Takımı'nı 3 sezon şampiyon yaptıklarını anlatan Okan, şunları kaydetti:
"O dönem bizim takımda Kezban Gülşen, Yağmur Uraz, Damla Demirdön, Didem Karagenç, Selda Akgöz, Didem Aygün, Reyhan Şeker, Tuğba Karataş, Tuğçe Günoğlu, Zübeyde Kaya, Gizem Başkaya ve Havva Nur Şanlıtürk gibi çok sayıda kızımız, milli takımda oynadı. 2003-2005 yılları arasında bir ara verdik. Kadın futbolu ilk olarak aslında 1993-1994'te Dinarsu ile başladı. Daha sonra Marshall Boya ile devam etti. Öncesinde Dostlukspor var. 1934'te İzmir'den çıkan takımlar var. Daha da geriye gittiğimizde SEKA Kağıt Fabrikası'nda şöyle 3-4 futbolcuyla birlikte bir filizlenme görüyoruz. Ondan sonra bir bir takımlar kuruldu. Özellikle Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray'ın bu alana yatırım yapması durumu daha popüler yaptı. Kadın liglerinde Anadolu takımları da şampiyon olmaya başladı. Gaziantep'ten bir takım olan ALG Spor, bu sezonun şampiyonu oldu. Bunlar güzel gelişmeler."
"Türkiye ve dünyada kadın futbolunda marka değeri oluştu"
Doç. Dr. İlyas Okan, kadın futboluna olan ön yargıların kırıldığını, artık ailelerin çocuklarını futbolcu olmaları için bizzat getirdiğini söyledi.
Kadın futbolunun Türkiye'de iyi bir noktada olduğuna dikkati çeken Okan, "Yurt dışından, özellikle Avrupa'dan bizlere ilgi var. Ailelerin ön yargıları kırıldı, artık kendileri kızlarını getirip futbolcu yapmak istiyor. Bu anlamda kadın futboluna yönelik tabular kırıldı diyebilirim. Türkiye ve dünyada kadın futbolunda marka değeri oluştu." diye konuştu.
"Kadın futbolunda eskiye göre çok daha iyi noktadayız." diyen Okan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Tabii gelişmenin sınırı yok. Ne kadar çok yatırım olursa kadın futbolu o kadar gelişir. Estetik açıdan da çok güzel olacak. Seyirci de artık var. O açıdan daha ileriye gideceğini düşünüyorum. Ankara'da da iyi noktadayız. Süper Lig'de Fomget var. Orada oynayan 4 kadın futbolcu aynı zamanda burada öğrencimiz. Bunlar sevindirici durumlar. Gençlerbirliği ile bir protokol yaptık. Gazi Üniversitesi Rektörümüz Musa Yıldız Bey de bize destek veriyor. Yeniden sahalara döneceğiz. Kadın futbol takımımızı kurup eski günlerimize tekrar döneceğiz."
"Süper Lig takımları ile medyanın ilgisi, kadın futbolunu daha görünür yaptı"
Gazi Üniversitesi Kadın Futbol Takımı'nın eski kaptanı Kezban Gülşen Eşkil ise gerek medya ilgisinin gerekse de büyük kulüplerin takım kurmalarının kadın futbolunu daha görünür noktaya getirdiğini söyledi.
Kezban Gülşen Eşkil, futbola 2002 yılında Gazi Üniversitesi'nde başladığını belirterek, "Aynı zamanda şu an burada doktora yapıyorum. İlk kez 2003-2004 sezonunda genç milli takıma seçildim. Ardından A Milli Takım'a seçildim ve 2011 yılına kadar aktif futbol oynadım. Şu anda da Ankara Büyükşehir Belediyesi Fomget Takımı'nda 17 yaş altı sorumlusu ve aynı zamanda kadın milli takımında yardımcı antrenör olarak görev yapıyorum." ifadelerini kullandı.
Türkiye'de kadın futbolunun iyi noktada olduğunu düşündüğünü aktaran Eşkil, şunları kaydetti:
"Süper Lig takımları ile medyanın ilgisi, kadın futbolunu daha görünür yaptı. Avrupa'da zaten bir kadın futbolu rüzgarı vardı. Türkiye'nin bundan etkilenmemesi mümkün değildi. Artık iletişim araçları ile sosyal medya çok küreselleşti. Bunun da olumlu etkisi oldu diye düşünüyorum. Basın sayesinde bilinirlik arttı. Çünkü önceden bize geldiklerinde sadece işin magazinsel kısmında yer alırdık ama artık futbol oynadığımız için biliniyoruz. Bu çok önemli."
"Aileler özellikle anneler, kızları futbolcu olsun istiyor"
Eşkil, kadın futbolu konusunda ailelerin bakışının değiştiğini ve artık ailelerin kızlarının futbolcu olmasını istediğini söyledi.
Ailelerin eskiden kadın futbolunu yadırgadığına dikkati çeken Eşkil, "Yıllar önce lisedeyken ben ilk milli takıma gidip döndüğümde öğretmenim neden 1 hafta olmadığımı sormuştu. Ben futbolcu olduğumu ve kampta olduğumu söyleyince inanmamıştı. Şimdi kadınlar biz futbolcuyuz deyince insanlar artık yadırgamıyor. O açıdan çok daha iyi noktada olduğumuzu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.
Eşkil, Türkiye'deki tek eksiğin tesisleşme olduğunu düşündüğünü aktararak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Süper Lig takımlarının daha çok dahil olmasıyla bu eksiklik de giderilir diye düşünüyorum. Birkaç yıl içinde kadın futbolunun Türkiye'de tamamen profesyonel bir noktaya geleceğine inanıyorum. 1943 senesinde Lokman Hekim dergisinde 'Kadınlar futbol oynar mı?' başlıklı bir yazıyla ilk kez kadın futbolu gündeme geliyor. O dergide o dönem verilen cevap 'Kadınlar bu iş çok kuvvetsiz, güçsüz ve yetersiz' deniliyor. Ama bugün kadın futbolunun dünyada geldiği nokta ortada. O açıdan gururluyuz. UEFA'nın öngördüğü tahminler var, futbolun geleceği kadınlardadır diyor. Sayılar, artış oranları da bunu gösteriyor. UEFA'nın en büyük hedeflerinden biri kadın futbolunu dünyanın en popüler branşı haline getirmek. Bir gün bunun gerçekleşeceğine de inanıyorum."