Kılıçarslan Meydanı’nda bulunan ve günümüzde “Sakahane Mescidi” dışındaki bölümleri mevcut olmayan Alâeddin Dârüşşifası, Selçuklu ve Osmanlı devrinde sağlık kuruluşu olarak kullanılıyordu. Her gün önünden fark edilmeden geçilen o yapının tarihi sürecini sizler için haberimizde derledik...
"Alâeddin Tepesiʼnin kuzeyinde yer alan, XIII. yüzyıla tarihlenen kübik bir harimden oluşan kubbeli bir Selçuklu mescididir. Güney cephede belirli bir seviyeye kadar yontu taş, diğer kısımlar moloz taş ve tuğla ile inşa edilmiştir. Mescide batı tarafındaki kapıdan girilir. Kare planlı harim, Türk üçgenleri ile geçilen bir kubbe ile örtülmüştür. Son restorasyonda mescidin alçı mihrabı tahrip edilmiştir. Restoratör Zehra Atalay tarafından kopya alınarak yerine yenisi yapılmış olsa da sayıları çok az olan bir alçı Selçuklu mihrabı daha yok edilmiştir.
Mescidin kitabesi yoktur. İ. Hakkı Konyalı, mescidin Davut Ağa adlı bir hayırsever tarafından yaptırıldığını, muhtemelen Karamanoğulları Devrine ait olduğunu belirtir (Konyalı, Konya Tarihi, 1964, 519-520). Yusuf Küçükdağ ise yapının Alâeddin Keykubat tarafından yaptırılan şifahanenin mescidi olduğunu belirtir (Küçükdağ, 2008, 24-27). Bu bilgilerin ışığında yapı, XIII. yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilebilir."