Vefat Eden Sigortalının Durumu

           Ülkemizdeki Sosyal güvenliğin en önemli haklardan biriside sigortalının vefat etmesi halinde geride kalan eşine, çocuklarına ve bazı durumlarda anne-babasına halk arasında dul-yetim aylığı...

           Ülkemizdeki Sosyal güvenliğin en önemli haklardan biriside sigortalının vefat etmesi halinde geride kalan eşine, çocuklarına ve bazı durumlarda anne-babasına halk arasında dul-yetim aylığı olarak bilinen ölüm aylığı bağlanmasıdır. Bazen bu ölüm aylığı o kişinin tek geliri olabiliyor.

Ölüm sigortasından sağlanan haklar şunlardır:

• Ölüm aylığı bağlanması
• Ölüm toptan ödemesi yapılması.
• Aylık almakta olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi
• Cenaze ödeneği verilmesi

            Ölüm aylığına hak kazanılabilmesi için 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihin öncesi ve sonrası önem arz etmektedir. 

            2008/Ekim ayından sonra ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

 4/A ve 4/B sigortalıları için en az 1800 gün uzun vadeli sigorta kolları primi (malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi) bildirilmiş olmak, veya

Sadece 4/A’lılar( eski adıyla SSK’lılar) için her türlü borçlanma süreleri hariç olmak üzere az 5 yıldan beri sigortalı bulunup toplamda 900 gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş olmak

4/B sigortalıları için her türlü prim borcunu ödemiş olmak

Sigortalının ölmeden önce malullük veya yaşlılık aylığına hak kazanmış olup işlemleri henüz tamamlanmamış olması veya aylık alıyor olması

Bağlanmış bulunan malullük vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı sigortalı olarak çalışmaya başlamaları nedeniyle kesilmiş olması

Yazılı talepte bulunmak şartları aranmaktadır.

            4/A kapsamında olup 01.10.2008 tarihinden önce ölen sigortalıların 900 gün hesabında yurtiçi/yurtdışı her türlü borçlanılan süreler dikkate alınır iken yeni dönemde dikkate alınmamaktadır

 

Hayatını Kaybeden Sigortalının Eşine Aylık Bağlanmasının Şartları Nelerdir?

             Eşine aylık bağlanması için, ölüm tarihinde sigortalının eşi ile yasal evlilik bağı bulunması şarttır. Sigortalının dul eşine % 50 si; 

               Aylık bağlanmış çocuğu bulunmayan dul eşine ise Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması halinde % 75 i oranında aylık bağlanacaktır.

Muvazaalı (danışıklı) boşanmanın nasıl bir hukuki boyutu var?

               SGK’dan yetim maaşı alabilmek adına, eşler hukuken boşanmalarına rağmen, fiilen birlikte yaşamaya devam etmektedirler. Asıl niyetleri boşanmak, değil yetim maaşı almaktır. SGK da boşanmanın hileli bir işlem olup olmadığını araştırmaktadır. Bu denetimin yasal dayanağı ise 5510 sayılı yasanın 56'ıncı maddesine dayanıyor. Buna göre eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen eş ve çocukların bağlanmış olan gelir veya aylıkları kesilir, tespit tarihine kadar ödenmiş olan maaşlar ise yasanın 96'ncı maddesine göre tahsil edilir.

 

SGK bu kişileri nasıl tespit ediyor?

              SGK, incelemelerde, boşanma tarihi ile maaş talep tarihi arasında şayet bir yıldan az süre varsa, bağlanan maaş dosyalarının yüzde 10’u örnekleme usulü seçer ve “eşlerin, boşandıkları eş ile fiilen birlikte yaşayıp yaşamadığının” kontrollerini de denetmenlere yaptırır. Dosyası incelenmeyen geri kalan şanslı! yüzde 90 yetimin ise usulüne uygun maaş aldığı varsayılır.

Ayrıca SGK’nın resmen ilk kontrolü haricinde, ALO 170, e-posta ve kağıt posta vasıtası ile gelen ihbar ve şikayetler değerlendirilir. Şikayetçilerse genelde yetimin başta anne ve babası, kardeşi, arkadaşı, komşusu ya da akrabalarıdır. Şikayet üzerine ilk inceleme yapılır, gerekli görülmesi durumunda bağlanan yetim ve dul maaşlarının boşanma sonrası birlikte yaşama varlığının, tespit işlemlerine geçilir.

SGK denetmenlerinin iş yükünün neredeyse yüzde 50’sini bu hileli işlemler, boşanmadaki muvazaa konusu oluşturmaktadır. Gerçek olan ya da olmayan, binlerce ihbar değerlendirilmekte, bundan dolayı da denetmenler asli görevlerini yapmakta zorlanmaktadırlar. Ve yine Ayrıca İncelemelerin güvenliği ve gizliliği açısından, kişilerin evlerinde denetim yapılmamaktadır. Çevre araştırması, komşuları, apartman yöneticileri kapı ve güvenlik görevlileri mahalle esnafı, muhtarlık ifadelerine ve kayıtlara başvurulur. Ayrıca resmi seçmen kayıtları, kolluk kuvvetleri, nüfus adres nakli, aidat ödemeleri, kira ve benzeri sözleşmeler, faturalar vb. durumlar üzerinden de ispat üzere, belgeli inceleme yoluna gidilir. Sosyal medya hesapları  ise doğrudan incelenmiyor Kayıt inceleme ve araştırma olmadan, tek başına sosyal medya fotoğrafları da delil sayılmaz. Nihayetinde, sosyal medya hesabını kimin ne zaman açtığı, gerçek bir hesap olup olmaması vb. durumlar söz konusudur. Bunun tam tersi sosyal medyadan, delil amaçlı boşanma imajı da verilmiş olabilir.

 

Yargı bu konuda ne diyor?

               SGK hileli olarak yetim maaşı alanlarla ilgili 2013 yılına kadar “dolandırıcılık” suçlamasıyla savcılıklara suç duyurusunda bulunmaktaydı. Yargıtay Ceza Kurulu ise ölüm aylığı almak için boşanmanın suç olmadığına, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 8'inci maddesi ve SGK yasalarında buna ilişkin bir ceza öngörülmediğinden, hileli işlemde de suç kastı bulunmadığından, bu durumun suç olmadığına karar vermiştir. Bu kararlar üzerine, 2013’te, SGK yönetmeliğini değiştirmiş ve suç duyurusunda bulunma uygulamasından vazgeçmiştir. Yargıtay ise boşanmanın muvazaalı olup olmamasından çok, SGK kanunlarında “eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı tespit edilen kişilerin aylıklarının kesilmesi” hükmüne göre SGK lehinde karar vermektedir.

Erkek çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

 

Evli olup olmadıklarına bakılmaksızın, erkek çocukların yükseköğrenim görmeleri halinde 25 yaşını doldurmamış olmamaları, ortaöğrenim görmeleri halinde 20 yaşını doldurmamış olmaları, herhangi bir eğitim kurumunda öğrenim görmemeleri halinde ise 18 yaşını doldurmamış olmaları

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmıyor olmaları, Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması, şarttır.

Kız çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için;

Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmıyor olmaları, Kendi sigortalılıkları nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olması, evli olmamaları veya evli olmakla birlikte sonradan boşanmış veya dul kalmış olmaları şarttır. Kız çocuklarına ölüm aylığı bağlanabilmesi için herhangi bir yaş ya da öğrenim durumu şartı bulunmamaktadır.

Malul çocuklara ölüm aylığı bağlanabilmesi için ;

Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirdiği tespit edilen malul çocuklara da evli olup olmadığına, yaşına veya cinsiyetine bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanır. Malul çocuklara bağlanan ölüm aylıkları;

- Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başladıkları tarihi,

- Kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlandığı tarihi,

- Kanunun 94 üncü maddesine göre yapılan kontrol muayenesi sonucu Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirmediği tespit edilen çocukların yeni malullük durumuna esas tutulan rapor tarihini, izleyen ödeme dönemi başından itibaren kesilecektir.

Hayatını Kaybeden Sigortalının Anne Ve/Veya Babasına Aylık Bağlanmasının Şartları Nelerdir?

          5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra vefat eden sigortalının anne ve/veya babasına aylık bağlanabilmesi için de yine birtakım kıstaslar mevcuttur. Öncelikle anne ve/veya baba 65 yaşın altında ise, ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından geriye artan hisse olmak zorundadır. Ayrıca anne ve/veya babanın her türlü kazanç ve irattan elde etmiş oldukları gelirleri asgari ücretin net tutarından az olmak zorundadır. Yine anne ve/veya babaya ölen çocuklarından ölüm aylığı bağlanabilmesi için, diğer çocuklarından hak kazanılan gelir/aylıklar hariç olmak üzere, gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması da şarttır.

Anne ve/veya baba 65 yaşın üstünde ise, yukarıda belirtilen şartları taşımaları halinde ölen sigortalının hak sahibi eş ve çocuklarından geriye artan hisseye bakılmamakta, artan hisse olmasa bile ölüm aylığı bağlanmaktadır.

Ana-babanın aylık bağlama oranı toplam %25’tir. Aylık bağlamada her ikisi ayrı ayrı değerlendirilir. Örneğin babanın kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylığı olduğu için babaya aylık bağlanmaz iken, annenin talep etmesi ve aranan şartları sağlaması halinde anneye baba sağ iken bile aylık bağlanacaktır ve aylıktaki hisse yine %25 olacaktır.

Aylık oranlarında indirim yapılması

Ölüm aylığından yararlananların hisseleri farklıdır. Hak sahiplerine bağlanan aylıkların toplamı sigortalının aylığını aşarsa bunların aylıkları hisseleriyle orantılı olarak azaltılır. Çünkü bu aylıkların toplamı sigortalıya ait aylığın tutarını hiçbir şekilde geçemez.

 

Mehmet Ali Mızırak

SMMM – Bağımsız Denetçi

 

 

Haberleri