من دق الباب يوشك ان يفتح الباب له.
Men dekkel bêbe, yûşiku en yufteh el bêbu lehu.
Kim ki (Yüce Allah'ın dergahına ait olan) kapıyı ( sabır sebat göstererek samimi bir şekilde) çalarsa kapı ona her an açılabilir.

Abdullah b Ömer'in rivayet ettiği bir hadiste Rasulullah efendimiz şöyle buyurmaktadır:

إن الله يستحي من عبده اذا رفع اليه يديه ان يردهما صفرا

Bir kul iki elini yüce Allah'a kaldırıp dua ederse, Yüce Allah o kulunun ellerini boş çevirmekten hayâ eder.
İbn-i Mace: 3131.

Yüce Allah'ın kapısına varıncaya kadar ve kapıda beklerken yapılan taszarru' ve niyazlar yüce Allah'a yükselen dualar elbette bir gün kabul edilir.

Yüce Allah'ın kapısına varmak, dua etmek yalvarmak sebat sabır ve azim işidir ve bunlar birer imtihandır, bu imtihanda başarılı olmak Yüce Allah'ın fazl ü keremine ve mümin'in gayretine bağlıdır.

Kendilerine nimet verilenlerin yolunu seçen kimse bu yolda önüne ne çıkarsa acı tatlı sevindirici üzücü hepsi onun lehinedir, gazaba uğrayanların ve dalalete düşenlerin yolunu seçen kimse de önüne ne çıkarsa acı tatlı üzücü sevindirici onun aleyhinedir.

Kendilerine nimet verilenlerin yolunda olmak bir şeref, ulu dergahın kapısında beklemek, dua tazarru' ve niyaz başka bir şeref nimettir.

Batılda dalalette ve Yüce Allah'ın gazabını irtikâb ederek zirvede olmaktansa, kendilerine nimet verilenlerin yolunda en geride bir nefer ve hizmetçi olmak en büyük şereftir.

Düşünün, ben ne büyük rütbeye tutukluyum!
Çünkü O'nun kulunun kölesinin kuluyum.

Ey istenmeden veren ve verdiğini geri almayan Kerim olan Yüce Allah!
Bizlere ve bütün mümin kardeşlerimize rahmet kapılarını aç dünya ve ahirette bizlere ikramını in'amını bol eyle kapından ayırma.Amin.