Ağaran Saçlar

جاء النذير وانت عنه معرض
وارى كانك للحمام معرض
قد كنت تلعب دائما زمن الصبا
افلا تتوب وشعر راسك ابيض

Cêennezîrü ve ente anhu mu'ridun,ve erâ keenneke lilhemâmi muarrazun,kad künte tel'abu dêimen zemenessabâ, efelê tetûbü ve şa'ru ra'sike abyadu.

Uyarıcı geldi,ikâz ediyor, olacakları haber veriyor, fakat bakıyorum ki sen ey insanoğlu!Ona sırtını dönmüşsün ikâzına âdetâ kulak tıkamışsın, halbuki görüyorum ki
(istesen de, istemesen de) sen ölümün hedefindesin ve ölümden kurtuluşun yoktur.
Ey insanoğlu,sen küçük yaşlarda iken (akrân'ın olan çocuklarla,veya tek başına başka şeylerle) oynayıp duruyordun, şimdi ise başındaki saçların ağardı (yetmiyor mu), tövbe etmeyecek misin?

"Size düşünecek kimsenin düşünebileceği kadar ömür vermedik mi, üstelik size uyarıcı ( gelmedi mi,tabi ki) gelmişti"
Fâtır Suresi: 37 Ayet.
Bu ayetteki "uyarıcı" kelimesinin bir manası da saçların ağarmasıdır

Va'z ü nasihat kitaplarında şöyle bir haber vardır:
"Ey kulum, saçların ağardı, gözlerin artık fazlaca görmez oldu, belin büküldü,iki büklüm oldun benden utan(bana isyan etme),ben de senden (sana azab vermekten) utanıyorum.

شيب وعيب
Şeybün ve aybün.
Hem saçlar ağardı,hem günahlar devam ediyor, işte olmaması gereken ve ayıp olan tam da budur.

Ebu Yezid-Bistâmî r.a bir gün aynaya bakıp saçların ağardığını görünce şöyle der:
ذهب الشيب ولم يذهب العيب ولا أدرى ما فى الغيب
Zehebeşşeybü ve lem yezhebil aybu ve lê edrî mâ filğaybi
Saçlar bayağı ağardı da, işlememiz ayıp olan günahlar gitmedi, gayb'ı(önümüzü) de göremiyorum.

Büyük mütefekkir ve şair, aynı zamanda edib biri olan Sa'dî Şirâzî de bir beytinde şöyle der:
كرم بين ولطف خداوندگار
گنه بنده كردد واو شرمسار
Kerem bîn u lutfi huavendigâr,guneh bende kerded u ûv şermisâr.
Yüce Allah'ın keremine ve lütfuna bak, günahı kul yapar, âdetâ mahcup olup hayâ eden ise yüce Allah,yani kul günah işliyor da, yüce Allah "ona azab vermekten utanıyorum" buyuruyor.

Çok zayıf bir rivayette "Saçları İslamda ağaran erkek ve bayan kuluma azab vermekten hayâ ediyorum" buyurulur.
"Beyhakî, Zühd 639.

Bu kısa yazımızı bir sâir'in şiiri ile bitirelim;
ألم يان لى يا قلب أن أترك الجهلا
وان يحدث الشيب المبين لنا عقلا
Elem ye'ni li yê kalbu en etruk el cehle,ve en yuhdiseşşeybul mubînu lene aklen.
Ey kalbim! Cahilliği terketmemin zamanı gelmedi mi,bu görünen, apaçık ortaya çıkan ve ağaran saçlar aklımızı başımıza almamız için, ibret olarak yetmez mi?

Kim ne derse desin,kim neyle uğraşırsa uğraşsın,kim hangi yaşta olursa olsun biz kendimizi biliyoruz, dolayısıyla yolcu olduğumuzu bir an bile unutmayalım.

Ey yüce Allahım! Bizleri ve bütün mümin kardeşlerimizi âhiretimiz ve dünyamız için, kendimiz, âilemiz ve çevremiz için hatta bütün İnsanlar için faydalı olan şeyleri yapmaya bizleri muvaffak eyle,
Ağaran saçlara, bükülen bellere, zaafa uğrayan gözlere bakarak SENDEN utanan ve günahlara son veren kullarından eyle.Âmîn.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Özkan Arşivi