Kirada Her Uygulanan Yasal Mı? Konyalı Uzman Açıkladı!
Türkiye İstatistik Kurumu'nun aralık ayı enflasyon rakamlarını açıklamasıyla ocak ayı kira zammı oranındaki üst sınır belirlendi. Konut kiralarında yüzde 25 zam tavanının kaldırılması ve aralık ayı enflasyonunun açıklanması sonucunda, konut ve iş yerlerine yapılacak kira artış oranı yüzde 58,51 oldu. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) aralık ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. TÜİK verilerine göre enflasyon, Aralık 2024'te aylık periyotta yüzde 1,03 arttı. Yıl sonu enflasyonu 44,38 olarak gerçekleşti. Altı aylık enflasyon yüzde 15,75 olarak hesaplandı. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Konyap Gayrimenkul Limited Şirketi Genel Müdürü Ali Şimşek ise, “Türkiye’deki enflasyon oranları son dönemlerde yüksek seyretmektedir. Aralık ayı enflasyonunun açıklanmasıyla birlikte, kira artış oranlarının da yüksek olması, kiracıların alım güçlerini daha da zorlaştıracaktır. Yüksek enflasyon, kiraları artıran bir etkendir, çünkü kiracılar, yaşam giderlerine ve genel maliyetlere göre kira bedelini belirlemekte zorlanıyor” şeklinde konuştu. Ali Şimşek ayrıca, ev sahipleri ile kiracılar arasında imzalanan yanlış sözleşmeler hakkında da değerlendirmelerde bulundu.
“EV SAHİPLERİ YÜKSEK FİYAT ARTIŞ ORANLARI İLE KİRA GELİRLERİNİ ARTIRMAYI HEDEFLEYECEKTİR”
Konut ve iş yeri kira artış oranlarının yüzde 58,51 olarak belirlenmesinin, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal dinamikleri açısından önemli etkileri olduğunu ifade eden Konyap Gayrimenkul Limited Şirketi Genel Müdürü Ali Şimşek, bu durumu detaylı bir şekilde değerlendiren birkaç önemli noktanın olduğundan da bahsetti. Ali Şimşek, “Türkiye’deki enflasyon oranları son dönemlerde yüksek seyrediyor. Aralık ayı enflasyonunun açıklanmasıyla birlikte, kira artış oranlarının da yüksek olması, kiracıların alım güçlerini daha da zorlaştıracaktır. Yüksek enflasyon, kiraları artıran bir etkendir, çünkü kiracılar, yaşam giderlerine ve genel maliyetlere göre kira bedelini belirlemekte zorlanmaktadır. Kira artış oranlarının tavanının kaldırılması, kiracılar açısından sıkıntılı bir duruma yol açabilir. Daha önceki düzenlemede, belirli bir tavanla sınırlı olan kira artışları, bu durumun kaldırılmasıyla birlikte daha yüksek oranlarda artış gösterebilir. Bu durum, kiracıların yaşam şartlarını olumsuz etkileyebilir ve kiracı-ev sahibi ilişkilerinde gerginliğe neden olabilir. Yüzde 58,51 oranındaki bir artış, birçok kiracı için önemli bir finansal yük oluşturabilir. Türk lirasının değer kaybı ve artan yaşam maliyetleri göz önüne alındığında, bu tür yüksek zamlar, kiracıların bütçelerini zorlayabilir.
Kiracılar, genellikle gelirleri sabitken bu tür oranlarla karşılaştıklarında, ev bulma ve taşınma gibi yeni zorluklarla da karşılaşabilirler. Bu tür büyük kira artışları, konut piyasasında bazı dengeleri de değiştirebilir. Kiralar yükseldikçe, daha uygun fiyatlı seçenekler arayan kiracılar, alternatif konutlara yönelmek zorunda kalabilir. Bu, piyasa üzerindeki arz ve talep dengesini de etkileyebilir. Ev sahipleri, yüksek artış oranları ile birlikte kira gelirlerini artırmayı hedefleyeceklerdir. Ancak bununla birlikte, kiracıların bütçelerinin zorlanması ve kiracı bulma zorlukları, kiracıların kendisini yaşadığı evden çıkarma kararlarını da tetikleyebilir. Bu durum, mülk sahipleri ve yatırımcılar için risk unsuru oluşturabilir. Kira artış oranının yüzde 58,51 olması, ekonomik zorluklar ve yüksek enflasyon gibi faktörlerle birleşerek hem kiracılar hem de ev sahipleri için ciddi sıkıntılar doğurabilir. Kira düzenlemeleri, kamu politikaları ve ekonomik istikrar açısından dikkatle ele alınmalıdır. Kiracıların korunması ve makul kira artışlarının sağlanması, uzun vadede konut piyasasının sürdürülebilirliği açısından kritik öneme sahiptir” şeklinde konuştu.
“ÖZEL BİR DURUM YOKSA BU ŞARTI KOYAMAZ!”
Bazı ev sahipleri, kiracılar için yaptıkları sözleşmelerde, “şimdi otur ama 1 yıl sonra kesin çıkacaksın” maddesini bulundurabiliyor. Bu konuya da ışık tutan Ali Şimşek, “Özel bir durum yok ise bu şartı koyamaz. 1 yıllık kira sözleşmesi sona erdiğinde, kira ilişkisi kendiliğinden sona ermez. Türk Borçlar Kanunu’na göre, kira sözleşmesi belirli süreli olsa bile, sözleşmenin bitiminden sonra taraflarca feshedilmediği takdirde aynı şartlarla yenilenmiş sayılır. Bu durumda, kira sözleşmesi belirsiz süreli hale gelir. Ev sahiplerinin, kira sözleşmesine böyle bir madde eklemesi, hukuken geçerli bir uygulama değildir. Kiracıların hakları yasalarla korunmakta olup, her iki tarafın da yükümlülükleri sözleşme şartlarına bağlıdır. Kiracının çıkarlarını korumak amacıyla, kira sözleşmeleri her iki tarafın da haklarını güvence altına alacak şekilde düzenlenmelidir. Konyap Gayrimenkul Limited Şirketi olarak bütün müşterilerimizin haklarını korumak için hizmet veriyoruz” ifadelerine yer verdi.
“KİRACILARI KORUYACAK OLUMLU BİR UYGULAMA”
Konyap Gayrimenkul Limited Şirketi olarak EİDS sisteminin faaliyete geçmesinin sektöre kazanım getireceğini vurgulayan Şimşek, Elektronik İlan Doğrulama Sistemi (EİDS) ile yapılan düzenlemelerin, gayrimenkul sektöründe ilanların güvenilirliğini artırmayı amaçladığının altını çizdi. Ali Şimşek, bu yeni sistemin bazı önemli yönlerini aktararak, “EİDS, taşınmaz ilanlarının doğrulanmasına yönelik bir mekanizma sunduğu için, tüketicilerin karşılaştığı güven sorunlarını azaltabilir. Gayrimenkul alım-satım ve kiralama süreçlerinde sıkça yaşanan dolandırıcılık, yanlış bilgi veya yanıltıcı ilanlar gibi durumlar, böyle bir sistemle önlenebilir. Bu, mülk sahipleri ve alıcılar arasındaki güven ilişkisini güçlendirebilir. İlanların yayınlanmadan önce doğrulanması, sektördeki kalite standartlarını artırabilir. Yetki doğrulaması tamamlanmadan ilanların yayınlanamaması, profesyonel ve etik bir yaklaşımın benimsenmesine yardımcı olur. Bu durum, sektördeki profesyonellerin daha dikkatli ve sorumlu bir şekilde hareket etmesine teşvik edebilir. Mevcut ilanların süresi dolduğunda, doğrulama olmadan tekrar yayınlanamaması, güncel ve doğru bilgi sağlanması açısından önemli bir adımdır. Bu hem alıcılar hem de kiracılar açısından sağlıklı bir piyasa ortamı yaratabilir. Ayrıca, eski ilanların reklamını önleyerek, potansiyel alıcıların veya kiracıların zaman kaybını azaltır.
Bu sistem, sektördeki profesyoneller arasında bir kimlik doğrulama sürecinin oluşturulmasını sağlayabilir. Emlak danışmanlarının ve gayrimenkul profesyonellerinin, gerekli doğrulama süreçlerine tabi olması, sektördeki profesyonellik düzeyini artırabilir. Diğer yandan, EİDS’nin uygulanması sırasında bazı zorluklar da ortaya çıkabilir. Özellikle, sistemin etkin bir şekilde işleyebilmesi için yazılım altyapısının güçlü olması ve kullanıcıların yeni sisteme adapte olması gerekmektedir. Ayrıca, sistemin sürekliliği ve güncel kalması için yasal düzenlemeler ve denetimler önemlidir. Elektronik İlan Doğrulama Sistemi (EİDS), gayrimenkul sektöründe ilanların güvenilirliğini artırarak, alıcı ve kiracıların korunmasını sağlayacak olumlu bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak, uygulama aşamasında karşılaşılabilecek zorlukların da göz önünde bulundurulması ve sürecin sürekli olarak iyileştirilmesi önemlidir. Genel olarak, bu tür sistemler, daha güvenli ve sürdürülebilir bir gayrimenkul piyasası yaratma açısından önemli bir rol oynayabilir” şeklinde konuştu.
2024 YILI ZORLU GEÇTİ
Konyap Gayrimenkul olarak 2024 yılında satış ve kiralama işlemlerinin sürekliliğini koruduklarını belirten Şimşek, gayrimenkul sektörünün, 2024 yılı itibarıyla bir dizi zorluk ve fırsatla karşı karşıya kaldığına da dikkat çekti. Şimşek, “2024 itibarıyla, Türkiye’de gayrimenkul piyasası, artan enflasyon ve yüksek faiz oranları gibi makroekonomik etmenler nedeniyle dalgalı bir seyir izledi. Konut fiyatları ve kira bedellerindeki artış, kiracıların ve alıcıların alım gücünü zorlamış durumda. Talep, özellikle konut ihtiyacı ve yabancı yatırımcıların ilgisi nedeniyle devam etse de, arzda karşılaşılan zorluklar (inşaat malzemeleri fiyatları, iş gücü maliyetleri ) bu durumu dengelemiş görünüyor. Bu da, bazı bölgelerde konut sıkıntısına yol açtı. Yabancı yatırımcıların Türkiye’deki gayrimenkul piyasasına ilgisi, 2024 yılında da devam etti. Konut satışlarında, özellikle büyük şehirlerde yabancılara yönelik satışların arttığı gözlemlendi” diye söyledi.
BELİRSİZLİK VE FIRSATLARLA DOLU YENİ YILA GİRİLDİ
Ekonomik belirsizliklerin devam etmesinin, faiz oranlarının seyrini ve enflasyonun etkisini doğrudan etkileyeceğini öngören Şimşek, “2025 yılı için gayrimenkul fiyatlarının artış göstermeye devam etmesi öngörülüyor ancak bu artışın daha temkinli ve kontrollü olabileceği düşünülüyor. Sürdürülebilirlik ve çevre dostu projelere olan ilgi, 2025 yılında daha da artabilir. Yeni projelerin, enerji verimliliği ve çevre dostu malzemeler kullanma gibi kavramlarla şekillenmesi bekleniyor. Genel olarak, gayrimenkul sektörü 2024’ü zorlu ancak dayanıklı bir performansla kapatırken, 2025 yılına girerken belirsizlikler ve fırsatlarla dolu bir dönemle karşı karşıya. Sektördeki oyuncuların ekonomik gelişmelere adapte olmaları ve yenilikçi çözümler geliştirmeleri, gelecekte başarılı olmaları için kritik önem taşıyacak” diye anlattı.
FİYATLAR, KİRACILARIN BÜTÇESİNİ ZORLUYOR
Konya'da gayrimenkul piyasasının, genel olarak hem kiralık hem de satılık mülklerde canlı bir hareketlilik gösterdiğini kaydeden Şimşek, son birkaç yılda ve özellikle 2024 itibarıyla gözlemlenen eğilimlerin, sektördeki değişiklikleri anlamak için önemli olduğunu vurguladı. Şimşek, “Öğrenci nüfusunun fazla olduğu bölgelerde (örneğin üniversite yakınları) kiralık mülklere olan talep artmaktadır. Bu, özellikle öğrenciler ve genç profesyoneller için önemli bir etken. Konya'da, özellikle yeni evlenen çiftler ve genç aileler kiralık konut talebini artırıyor. Uygun fiyatlı kiralık mülk arayışı, bu kesimler için devam eden bir ihtiyaç. Kira fiyatlarının yükselmesi, birçok kiracının bütçelerini zorladığı için, bazı kişilerin kiralık mülk arayışını ötelendirmesine neden olabiliyor. Bunların yanında Konya'da, gayrimenkul yatırımı yapma amacıyla özellikle yeni inşaat projelerine ilgi artmaktadır. Bu durum, satılık mülklere olan talebi yükseltebilir. Kentteki yeni konut projeleri ve kentsel dönüşüm çalışmaları, alım yapılacak yeni konut seçeneklerini artırmakta ve bu da alıcılar için cazip olmaktadır. Son dönemlerde artan konut fiyatları, bazı alıcıları kiralama yoluna yönlendirse de, uzun vadeli planlaması olanlar için satılık mülkler hala değerlidir. Konya'da hem satılık hem de kiralık mülklerde büyüyen bir talep bulunmaktadır, ancak belirli dönemlerde birinin diğerine göre daha ön planda olduğu gözlemlenebilir. Yabancı yatırımcıların ilgisi de zaman zaman artmakta ve bu da satılık mülk talebini etkileyebilmektedir. Konya'da gayrimenkul piyasası, hem kiralık hem de satılık mülklerde aktif bir seyir izliyor. Ancak özellikle kentsel dönüşüm ve gelişimler ile birlikte, alım satım işlemlerinde değişkenlik gösterebilir. Konya'nın dinamikleri açısından, yerel piyasa koşullarını sürekli izlemek, kiralık ve satılık mülk talepleriyle ilgili daha net bir analiz sunacaktır” dedi.
KURUMSAL VE DENEYİMLİ EMLAK FİRMALARIYLA ÇALIŞILMALI
Şimşek sözlerine şunları ekledi: “Gayrimenkul sektöründe atılacak adımları değerlendiren bireylerin, profesyonel bir danışmanla ve vizyon sahibi bir emlak şirketiyle çalışmasının birçok avantajı bulunmaktadır. Bu işbirliği hem haklarınızı daha etkili bir şekilde korumanıza yardımcı olur hem de daha profesyonel bir hizmet almanızı sağlar. Uzmanlar, sizi doğru yönlendirmelerle destekleyerek, süreç boyunca daha bilinçli ve güvenli kararlar almanıza imkan tanır. Bu nedenle, kurumsal ve deneyimli emlak firmalarıyla çalışma yolunu tercih etmenizi tavsiye ederiz.”
Kaynak:Konya'nın Sesi