Ramazan bitti, tartışmalar bitmedi! İmsak vakti niye gündem?

Ramazan bitti, tartışmalar bitmedi! İmsak vakti niye gündem?
 İnternet Editörü
Sahur vaktinde ezan okuduğu anda yemeyi içmeyi bırakmak mı yoksa ezan okunmasına rağmen güneş doğana kadar sahur yapmak mı doğru? İşte detaylar...

Müslümanlar, Ramazan'da imsakiyeye uyup uymama noktasında ikiye ayrılabiliyor. Bazıları ezan okuduğu an sahur yapmayı keserken bazıları güneşin doğumuna kadar yiyip içilebileceğini savunuyor.

Konuyla ilgili bilgi veren Necmettin Erbakan Üniversitesi Ahmet Keleşoğlu İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, imsakın belirlenmesinde bilimsel bir kriter olarak astronomik tanın başlangıcı olan 18 dereceyi esas aldığını ve Diyanet İşleri Başkanlığı’nın belirlediği imsakiyenin güvenilir olduğunun altını çizdi. İmsak vaktinin hesapla belirlenmesinin yeni bir şey olmadığını söyleyen Prof. Dr. Ramazan Altıntaş, “Geçmiş İslam âlimlerinin büyük çoğunluğu, imsakın hesaplanmasında Diyanet İşleri Başkanlığının esas aldığı 18 dereceyi benimseyerek ‘fecri sadık’ı hesaplamışlar. Bazıları ise daha ihtiyatlı davranmak üzere 19 dereceyi esas almışlar. Diyanet İşleri Başkanlığı İslam’ın kolaylaştırma ilkesi doğrultusunda 19 derece yerine bilimsel bir kriter olan 18 dereceyi benimsedi. Günümüzde İslam dünyasının neredeyse tamamına yakını imsak vaktinin hesaplanmasında Diyanet İşleri Başkanlığının imsakin belirlenmesinde esas aldığı ölçüyü benimsiyor. Bu itibarla geçmişteki İslam astronomlarının bu meseleyi anlamadığı, İslam dünyasındaki onlarca İslami Astronomi cemiyetinin bu işi bilmediği, şimdilerde birilerinin bu işi doğru anlamaya başladığı gibi bir sonuca götürecek yaklaşımlarla milletimizin zihninde tereddütler uyandırmaya çalışılması isabetli değildir. Diyanet İşleri Başkanlığı, elbette orucun başlangıç vakti konusunda sorumluluk sahibi bir kurum olarak fetvaya esas olan en ihtiyatlı görüşü tercih ederek imsak vakitlerini hesaplıyor. Başkanlığın bu tercihi, vaktin ilk sınırını tespit etme esasına dayanıyor. Vatandaşlarımızın başkanlığın fetvasına göre hareket etmesi en uygun olanı” diye anlattı.

diyanetin-1.webp

“EZÂN BAŞLADIĞI SIRADA AĞIZDA BULUNAN LOKMANIN YUTULMASINDA BİR SAKINCA YOK”

Sahur vaktinde sabah ezanı okuduğunda havanın karanlık görünmesinin, nem ve toz gibi etkenlerden dolayı olabileceğini ama buna itibar edilmemesi gerektiğini aktaran Altıntaş, “Esas olan şudur: Diyanet İşleri Başkanlığı sorumluluk sahibi bir kurum olarak fetvaya esas olan en ihtiyatlı görüşü tercih ederek imsak vakitlerini hesaplıyor. “İmsak”, oruca başlama vaktini ifade eder. İmsak vakti aynı zamanda gecenin sona erdiği, yatsı namazı vaktinin çıkıp sabah namazı vaktinin girdiği andır. Ramazan ayında ezân da imsak vaktinin başlaması ile okunur. Bu sebeple ezânın başlaması ile yemeyi içmeyi terk etmek gerekir. Ezân başladığı sırada ağızda bulunan lokmanın yutulmasında bir sakınca yok” şeklinde konuştu.

diyanetin-2-003.jpg

"İMSAKIN GÜVENİLİR OLMADIĞINI GÖSTEREN BİR BULGUYA RASTLANMADI"

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın uzun yıllardır aralıksız bir şekilde imsak, sahur ve namaz vakitlerinin bilimsel gözlem yöntemleriyle belirlenmesi için Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü ile ortak bir gözlem projesi yürüttüğünü açıklayan Altıntaş, şu ana kadarki gözlemlerin Ankara Bâlâ ilçesindeki 1500 rakımlı Beynam Ormanları; Bolu Gerede İlçesindeki 1900 rakımlı Arkut Dağı ile Türkiye’nin güneyinde ve deniz seviyesindeki Mersin ili Anamur ilçesinde yürütüldüğünü kaydetti. Altıntaş, “Gözlem çalışmalarının insan gözüne endeksli aletlerle yapılan kısmında sonuca ulaşıldı. Buna göre; Başkanlık takvimlerinde hesaplanan imsak vakitleri ile fecirde ortalama tan beyazlığının başlama vakti arasında ise -0.8 + -3.5 dakika fark görüldü. Bu sonuç, güneşin 17.8 derece ufka yaklaştığı zamana denk geliyor. Başkanlık takvimlerinde yatsı vakti için güneşin 17 derece ufkun altına inişinin, imsak vakti için ise güneşin ufka 18 derece yaklaşması ölçüsünün esas kabul edildiği dikkate alındığında insan gözüne endeksli aletsel rasatlarla yapılan gözlem sonuçlarının Başkanlık takviminde verilen imsak vakti ile örtüştüğü görüldü. Başkanlık bu sonuçları zaman zaman halkımızla ve basınımızla paylaştı. Gerek aletsel gözlemlerle ve gerek çıplak gözle yapılan rasatlarla ulaşılan sonuçlarda şu ana kadar, imsakın güneşin 10 derece ufka yaklaşmasından daha az bir zamana tekabül eden bir vakitte başlatılması yolundaki görüşü destekleyen en ufak bir bulguya rastlanmadı” ifadelerini kullandı.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın imsak vaktinin belirlenmesi hususunda öteden beri birbirine tamamen zıt iki tür eleştiriye muhatap olduğunu ifade eden Altıntaş, şunları söyledi: “Birincisi imsak vaktinden temkini kaldırarak insanların oruçlarını riske attığı yolundaki eleştiridir. Nitekim ülkemizde yayınlanan bazı takvimler temkin süresini kullanmaya devam ettikleri için imsak vaktini Diyanet takviminden 20 dakika önce veriyorlar. Diğeri ise imsak vaktini çok erken belirleyerek insanlara fazla oruç tutturduğu yolundaki eleştiri. Halkımız bu ifrat ve tefrite dayalı görüşlerden uzak durmalı ve Diyanet İşleri Başkanlığının itidali önceleyen imsak ile sahur vakitlerini kabul etmeli.” -Tuba Kaya