İş yerlerinde öyle bir hata yapılıyor ki: Tehditler havada uçuşuyor!

Mobbing, bir çalışanın iş yerinde sistematik olarak hedef alınması, dışlanması veya psikolojik taciz edilmesi durumunu tanımlar. Genellikle, bir grup çalışan veya işveren tarafından bireye yönelik olumsuz davranışlar sergilenir ve bu durum, kişinin iş performansını, ruh halini ve genel yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. Mobbing, iş yerinde stres, kaygı, depresyon gibi psikolojik sorunlara yol açabilir ve çalışanların motivasyonunu ciddi şekilde düşürebilir. İşverenlerin bu tür davranışları önlemek için etkili politikalar geliştirmesi ve destekleyici bir çalışma ortamı sağlaması önemlidir. Mobbing, hem bireyler hem de kuruluşlar için ciddi sonuçlar doğurabilecek bir sorundur. Ayrıca mobbing, toplumu da olumsuz etkiler. Özellikle Mobbing şikayet hattı Alo 170'e 145 bin 308 başvuru yapılması da bu durumun ne kadar ciddi seviyelere ulaştığını gösteriyor.

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Sosyolog Berna Yaman, mobbingin iş yerlerinde yönetici veya kurucular tarafından personellere karşı yapılan bir baskı olduğunu söyleyerek çalışanın haklarını gasp edip onu kendine mecbur bırakmak, sürekli olumsuz davranışlarda bulunmak, çalışanın sözünü kesmek, bağırıp çağırmak, çalışanı ezmenin mobbingin çeşitlerinden bazıları olduğunu aktardı. Üst tabakadaki kişilerin (patron, yönetici) alt tabakaya uyguladığı baskıya da mobbing dendiğini kaydeden Berna Yaman, “Özellikle özel sektörde mobbinge çokça rastlanılıyor. Çalışanın normal şartlar altında hakkı olan şeyler (yetersiz maaş, çalışma şartları, mesai saatleri) özel sektör tarafından karşılanmadığı zaman bu durum çalışana mobbing olarak yansıyor. Özel sektör çalışandan, fazla mesai yapıp her türlü zorlukla başa çıkıp az miktardaki maaşı kabul etmesini isteyebilir. Bu duruma çalışan karşı çıkarsa burada yönetici mobbing yoluna gidebilir” şeklinde konuştu.

TEHDİT VAR HAK YOK!

Bazı işverenlerin bağırıp çağırarak işten atmakla tehdit edip elemanı küçük düşürebildiğinden yakınan Sosyolog Yaman, aslında burada çalışanların yapması gerekenin karşı tarafa ona bağlı olduğunu hissettirmeden, şartlar uymuyorsa işten ayrılmak olduğunu belirtti. Yaman, “Fakat kişilerin ekonomik durumları bunu yapmalarını engelleyebilir. Genelde bazı yöneticilerin de güvendiği şey bu sebepler olur. ‘Bana mecbursun dışarda bir sürü işsiz var’ mesajı verirler. Çözüm olarak işverenin çalışanın hakkını yemesinin önüne geçmek adına devlet tarafından farklı politikalar uygulanmalı. Bu kurumlar sık sık denetlenmeli. Devlet çalışanın arkasında olmalı” diye konuştu.

SEVEREK YAPILMAYAN HER İŞ HALKA MÂLOLUR

İşverenin çalışana güç gösterisi yapmasına müsaade edilmemesi gerektiğinin altını çizen Yaman, “Mobbing kurbanı çalışanlar psikolojik açıdan büyük bir yıpranma yaşarlar. Bu yıpranma doğal olarak iş yaşamlarına yansır ve verimli olamazlar. Bu durum sosyolojik açıdan topluma da yansır. Toplumun çalışan kesiminin büyük bir kısmının maruz kaldığı mobbing sonucunda yaşadığı psikolojik sorunlar, kendini işine verememe, her gün işe mecburen gitme durumları topluma verimsizlik olarak yansır. Bu da toplumun gelişmesini olumsuz etkiler. Örneğin eğitim kurumlarında çalışan bu mobbinge maruz kalan bir öğretmen öğrencisine yeteri kadar verimli olamayacaktır. Bu durum öğrencinin başarı durumuna da ister istemez yansır. Ya da sağlık kurumlarında, hastanelerde çalışan doktorlar, hemşireler kısacası sağlık çalışanları da bu mobbingten dolayı hastalarına yeteri kadar verimli olamazlar. Bu sektörlerin yaşadığı mobbingler dolayısıyla halka yansır. Şunu unutmayalım bir toplumun geleceği işini severek yapan insanlarla kurtulacaktır. Sevdiği işi yapmaya çalışırken bu durumlara maruz kalan insanların üzerindeki bu baskıya engel olunmalı. Bu konuda gerek devlet gerek sendikalar elinden geleni yapmalı” diyerek sözlerine son verdi. TUBA KAYA