TİHEK'ten tesettür mayo yasağına üst sınırdan ceza
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), kararına göre, 2022'de ailesiyle yazlıkta bulunan Z.G'nin tesettürlü mayoyla site havuzuna girme talebi, yönetim tarafından mayo, bikini ve şort dışındaki yüzme kıyafetlerinin hijyen kurallarına uymadığı gerekçesiyle reddedildi.
Z.G'nin yasağın kaldırılması için site yönetimine yaptığı başvurunun 30 hayır, 5 evet oyuyla reddedilmesi üzerine, kadının avukatı ayrımcılık yasağı ihlali iddiasıyla TİHEK'e başvurdu.
SAĞLIK BAKANLIĞI'NDAN ALINAN GÖRÜŞE ATIFTA BULUNULDU
TİHEK, site yönetiminin yasağını değerlendirirken, daha önce yapılan benzer bir başvuruda Sağlık Bakanlığından alınan görüşe atıfta bulundu ve tesettürlü mayo ile havuza girilmesinin hijyen açısından bilimsel olarak olumsuz etkisinin olmadığını hatırlattı.
Tesettür mayo konusunun din ve inanç özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan TİHEK, kanunla, meşru bir amaca hizmet edecek ve ölçülülük ilkesiyle sınırlandırılabilir haller dışında, kişilerin inançlarının gerekliliklerini yerine getirmekte özgür olduklarını anımsattı.
ÜST SINIRDAN İDARİ PARA CEZASI UYGULANDI
TİHEK, söz konusu olayda da yasağın meşru bir amaca hizmet etmediğinin ve ölçülülük ilkesiyle bağdaşmadığının altını çizerek, site yönetiminin ayrımcılık yasağını ihlal ettiğini ve Z.G'nin din ve inancını açığa vurma özgürlüğünün engellendiğini ifade etti.
Bu doğrultuda TİHEK, Altınoluk Artemis Evleri Site Yönetimine üst sınırdan 141 bin 934 lira idari para cezası uygulanmasına karar verdi.
KARARIN GEREKÇESİNDEN
Kurumun ihlal kararında, Anayasa'nın 10'uncu maddesine göre herkesin dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğu kaydedildi.
Anayasa'nın 24'üncü maddesinde de "din ve vicdan hürriyeti"nin tanımlandığına işaret edilen kararda, 6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu'nun 3’üncü maddesine göre de herkesin hak ve hürriyetlerden yararlanmada eşit olduğu vurgulandı.
Başvurucunun tesettür mayosuyla havuza girmesinin yasaklanmasının güvence altına alınan hakların ihlali olduğuna işaret edilen kararda, şu değerlendirmeye yer verildi:
"Din veya inanca uygunluk veya din veya inancın gereklerinin uygulanması sadece törenleri değil, aynı zamanda, beslenme ile ilgili belirli adetleri, belirli kıyafetlerin giyilmesini, başörtüsü takılmasını ve çeşitli ritüelleri de içerebilir. Bu bağlamda tesettür mayosu giymenin de din ve inanç hürriyeti kapsamında bir dışa vurum şekli olduğunun kabul edilmesi gerekir."
Kaynak:Anadolu Ajansı