Alkolde her yudum kanser riskini artırıyor

Alkolde her yudum kanser riskini artırıyor
ABD'de yapılan son araştırmalar, az miktarda bile olsa alkol tüketiminin kansere neden olabileceğini bir kez daha ortaya koydu. Uzmanlar, alkolün beyin, kalp, karaciğer, sindirim sistemi ve bağışıklı

Alkol, ABD’de kanserin üçüncü önlenebilir nedeni olarak gösteriliyor. Her yıl yaklaşık 100 bin kanser vakasının ve 20 bin kanser kaynaklı ölümün doğrudan alkol tüketimiyle bağlantılı olduğu bildiriliyor.

Bu rakam, alkole bağlı trafik kazalarında hayatını kaybeden kişi sayısının neredeyse on katı.

Alkol, en tehlikeli sınıfta yer alıyor

1980’li yıllardan bu yana yapılan çalışmalar, alkolün doğrudan kanserle ilişkili olduğunu gösteriyor. Ağız boşluğu, boğaz, gırtlak, yemek borusu, karaciğer, kalın bağırsak, rektum ve meme kanseri ile alkol arasında güçlü bağ bulunduğu belirtiliyor.

Uzun süreli ve aşırı alkol kullanımının pankreas kanseriyle de ilişkili olduğu raporlandı.

ABD Ulusal Toksikoloji Programı, 2000 yılında alkolün "bilinen insan kanserojeni" olduğunu ilan etti. Dünya Sağlık Örgütü'ne bağlı Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı ise 2012’de alkolü en tehlikeli grup olan “Grup 1 kanserojen” sınıfına dahil etti.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri (CDC) ve Ulusal Sağlık Enstitüleri de alkolün çeşitli kanser türlerine neden olduğuna dair kesin bilimsel kanıtlar bulunduğunu teyit ediyor.

Ancak 2019 yılında yapılan bir ankete göre, Amerikalı yetişkinlerin yarısından fazlası hâlâ alkolün kansere yol açabileceğinden habersiz.

Alkol vücutta nasıl kansere yol açıyor?

Kanser, hücrelerin kontrolsüz bir şekilde çoğalmasıyla oluşuyor. Alkol ise DNA’ya zarar vererek bu hücre bölünme sürecinde mutasyonlara neden oluyor ve tümör gelişimini tetikliyor.

ABD Baş Cerrahı tarafından yayımlanan 2025 tarihli rapora göre, alkolün kansere yol açma yolları şu dört başlık altında toplanıyor:

Alkol metabolizması

Oksidatif stres ve iltihaplanma

Hormon seviyelerindeki değişimler

Tütün gibi diğer kanserojenlerle etkileşim

Alkol, vücutta önce asetaldehit adlı zararlı bir kimyasala dönüşüyor. Asetaldehit, kendi başına kansere neden olan bir madde olarak tanımlanıyor.

Ayrıca alkol, serbest radikal üretimini artırarak hücre yapısına zarar veriyor. Bu durum, proteinlerin yanlış sentezlenmesine, iltihaplanmaya ve tümör oluşumuna yol açabiliyor.

Özellikle meme kanseriyle ilişkili olarak östrojen seviyelerini artıran alkol, vücuttaki A vitamini seviyesini düşürerek bu riski daha da artırıyor.

Ayrıca, alkol tütün ürünleriyle bir arada kullanıldığında ağız, boğaz ve gırtlak kanseri riskini ciddi oranda yükseltiyor.

Alkol, sigara dumanındaki kanserojen maddelerin vücutta daha kolay emilmesine neden oluyor.

Güvenli doz var mı?

Uzmanlara göre, kanser riskini tamamen ortadan kaldırmak için en güvenli miktar hiç alkol tüketmemek.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri ve Ulusal Alkol Bağımlılığı Enstitüsü, kadınlar için günde bir, erkekler içinse iki kadehten fazlasını önermiyor.

Ancak yeni uyarılara göre, bu miktarların altında bile olsa her yudum, riskin artmasına neden olabiliyor.

Her bireyin genetik yapısı, yaşam tarzı ve sağlık durumu alkolün vücutta yaratacağı etkiyi değiştiriyor.

Bu nedenle, uzmanlar alkol tüketim alışkanlıklarının gözden geçirilmesini ve mümkünse bırakılmasını öneriyor.

Kaynak:Anadolu Ajansı