Konya’nın Sınanmış Yerleri!

Konya’nın Sınanmış Yerleri!
 Muhabir
Konya sokaklarının her karışı maneviyatı ile büyük bir öneme sahip. Her beldesinde birbirinden önemli birçok zat yatıyor. İnsanlar bu türbelerde çeşitli hastalıklar için şifa arıyor. Peki Konya’nın şifahaneleri olarak bilinen sınanmış yerleri nereler?

İnsanoğlu yaratıldığı zamandan bugüne kadar dertlerine derman, hastalıklarına şifa aramıştır. Çok eski devirlerde insanlar; büyücülerden, kamlardan, otacılardan medet ummuşlar. Daha sonraları tekkeler, ocaklar, yatırlar şifa aranan yerler olmuş. Şifa umulan bu yerler Konya'da oldukça fazla sayıda bulunuyor. Her hastalığın ocağı, tekkesi, türbesi ayrı oluyor. Eski Konyalılar buralara “Sınanmış Yerler” olarak nitelendiriyor. Konya’nın neredeyse her mahallesinde önemli türbe ve mezarlar bulunuyor. Maneviyatı bu kadar güçlü olan Konya’da belli bir kısım dışında kimse o türbe ve mezarları bilmiyor.

KONYA’NIN SINANMIŞ YERLERİ

ŞEMS-İ TEBRİZİ TÜRBESİ:

Konya’da, Şems Parkı olarak bilinen alanın içinde eski bir cami ve türbe bulunuyor. Yılın her günü ziyaretçilerle dolup taşan Mevlânâ türbesine yaklaşık on dakikalık mesafedeki bu mekânı bilen ve ziyaret edenlerin sayısı ise parmakla gösteriliyor. Parkın içinde bulunan türbe Mevlana’nın hocası Şems-i Tebrizi’ye ait...

Konya’ya geldiğiniz zaman uğramadan gitmeyeceğiniz bir yer de Şemsi Tebrizi’nin türbesi olmalıdır. Mevlâna türbesine çok yakın olan Şems-i Tebrizi türbesini ziyaret edenlerin sayısı oldukça fazladır. Mevlana’nın kendisini ziyarete gelenlere bir vasiyeti bulunmaktadır.

‘O der ki: Beni ziyaret etmeden önce hocamı ziyaret edin, öncelik hocamındır.’

whatsapp-image-2023-11-06-at-11-55-30-3.jpeg

AFAKAN TEKKESİ:

Konya Beyşehir Caddesi üzerinde, Akyokuş’a giderken yolun sağ tarafında bulunan türbeye günümüzde rağbet hala çok büyük.

Afakan Türbesi olarak bilinen türbenin içerisinde ahşap iki sanduka bulunuyor fakat içinde yatan zatlar hakkında net bir bilgi yok. Türbenin geçmişi 13.-14 yüzyılına dayanıyor.

Üst kısımları yıkılmış bir Selçuklu türbesi olan Afakan Türbesi’nin kireç harçlı, sıralı kemerli taş duvarları Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından restore edilerek yenilendi.

’Afakan’ kelimesi sıkıntı darlık, çarpıntı anlamlarına geliyor. Afakan basan insanların iyileşme ümidiyle ziyaret ettikleri Afakan Türbesi kutsal kabul edilen bir mekân olarak tercih ediliyor. Eskiden bu türbeyi ziyarete gelen insanların türbe önündeki bulunan ağaca dilek çaputları bağladığı biliniyor.

Rivayete göre eskiden insanlar türbenin karşısında bulunan pınardan su alıp yanlarında getirdikleri gaz ocakları ile o suyu ısıtıp türbenin içerisinde yıkanırlarmış. Şimdilerde ise ziyarete gelen insanların yanlarında getirdikleri yumurtanın kabuğunu soyarak kendi sıkıntılarından da aynı şekilde kurtulmak istedikleri biliniyor.

whatsapp-image-2023-09-26-at-16-14-47-001.jpeg

SÜT TEKKESİ:

Resmî kayıtlarda Ferhuniye, halk arasında Süt Tekkesi olarak bilinen türbede üç yatır vardır. Türbe II. Keykâvüs’ün kızı Hant (Hont) Fatma Hatun tarafından annesi için yaptırılmış. Burada yatanlardan birisi, Hant Fatma Hatun’un annesi, ikincisi de kendisi. Üçüncüsünün kim olduğu malum değil. Bu türbe vakfiyelerde ve arşiv vesikalarında “Ferhuniye”, “Keykâvüs Kızı”, “ Hant Fatma Hatun” olarak geçmekte, Ferhuniye ise onun üçüncü adının veya unvanının Ferhunde olmasından ileri geldiği tahmin ediliyor.

Tekke, Alâeddin Tepesi’nin kuzeyinde, eski Adliye Binası arkasında, şimdiki Kültür Park’ın hemen doğusunda yol üzerinde bulunuyor. Halk, sütü gelmeyen veya kesilen kadınları buraya ziyarete getirerek şifa bulunma umut ediliyor. Ferhuniye’nin de veliler listesinde yer aldığını görülmektedir. Türbesinin çevresindeki mahalle asırlar boyu onun adıyla anılmıştır.

image119-001.jpg

BULGURCUK TEKKESİ:

Bulgur Tekke Camii, Demirciler Çarşısı’nın içinde bulunuyor. Yapıya Bulgur Tekke adının verilmesi ile ilgili olarak halk arasında bir inanış var. Bu inanışa göre insanların daha çok elinde veya vücudunun çeşitli yerlerinde kaşıntı yapan kırmızı renkli küçük kabarcıkların oluşmasıyla Bulgurcuk adındaki cilt hastalığına tutulanlar şifa bulmak amacıyla burayı ziyaret ediyorlar. Hasta yanında getirdiği bir miktar bulguru sandukanın baş tarafında bulunan bir kaba döktükten sonra türbedar dualar yapar sonra bir miktar bulguru ağzına alarak ıslatır ve biraz çiğnedikten sonra hastanın kızaran yerlerine püskürtüyor. Sonra kendisine bir hafta kadar ekşi, turşu ve baharatlı bir şey yememesi tembih edilir, Allah'ın izniyle hastalar şifa bulmak isteyenler burayı tercih ediyor. Bundan dolayı bu tekkeye halk arasında “Bulgur Tekkesi”, mescidin eyvanında yatan zata da “Bulgur Dede” adı verilmiş. Günümüzde yapının içinde ve türbenin başında asılı levhalarda Bulgur Tekke Camii ve türbelerdeki ziyaret adabıyla ilgili bilgiler verilmekte, bu levhalarda türbelerden şifa beklemenin bidat olduğu uzun uzadıya anlatılıyor.

bka1490-001.jpg

SÖYLEMEZ BABA TÜRBESİ

Konya’nın en işlek yerlerinden biri olan Muhacir Pazarı yanındaki Balık Hali’nin içinde bulunan o türbeyi kimse bilmiyor. Çok konuşmadığı için Konya’da, Söylemez lakabıyla anılan bu seyyah şeyh, 1328 H. 1910 M. yılında muhtemelen 83 yaşlarında vefat etti ve sağlığında yaptırılan türbeye defnedildi. Balık Hali’nde bulunan balıkçılardan ve kaynaklardan aldığımız bilgilere göre konuşamayan küçük yaştaki çocuklar aileleri Söylemez Baba Türbesi’ne getirerek dua ediyorlar.

whatsapp-image-2023-10-22-at-13-32-18-001.jpeg